Sakarya Barosu İnsan Hakları Merkezi, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Sakarya Barosu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda, Merkez Başkanı Av. Hikmet Epözdemir açıklamalarda bulundu. Toplantıda, Baro Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, Baro Saymanı Av. Cihad Öztürk, Merkez Başkan Yardımcısı Av. Melike Sakız, Merkez Genel Sekreteri Av. Hilal Aşcı ve Üyeler yer aldı.
Epözdemir şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemiz06 Şubat 2023 günü,Merkezi Kahramanmaraş olan iki büyük deprem ile sarsıldı. On ilimizi, on milyondan fazla insanımızı etkileyen ve on binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, dünya tarihinin en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadık.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı insanlara şifa, kalanlara sabır ve metanet diliyoruz. Bir kez daha ülkemize geçmiş olsun.
Yaşadığımız büyük felakette halkımız bir ve biz olmayı başararak hiçbir ayırım gözetmeden kenetlenmiş, büyük bir yardımlaşma, dayanışma ile bir olup yaralarını sarmaya başlamıştır.
Baroların kanun ile yükümlenmiş görevlerinden biri de insan haklarını savunmak ve korumaktır. Yaşam hakkı da en önemli ve en temel insan hakkıdır. Yaşadığımız felakette, on binlerce insanımızın bu hakkı ihlal edildi, on binlerce insanımız yaşamını kaybetti. Bu nedenle Sakarya Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak bu sorumluluğumuz gereği kamuoyuna açıklama yapma gereği doğmuştur.
Deprem nedeniyle bir kez daha ortaya çıkan gerçekleri, yanlışları da sorgulamamız gerekir. Özellikle 1. Derecede deprem kuşağında olan ve yakın tarihte büyük bir deprem yaşayan şehrimizde sorumluluklarımızı tekrar hatırlama, acil olarak yapmamız ve yapmamamız gerekenleri görmemiz gerekir. Öncelikle zemin etütleri tekrar yapılmalı, depreme uygun olmayan alanlar imar dışı bırakılmalı, imara açılmış ise derhal iptal edilmelidir. İl merkezi, ilçe ve köylerdeki tüm binalar taranarak depreme dayanaklılığı tespit olunmalı, güçlendirme çalışmaları zorunlu hale getirilmeli, kaçak yapılar, katlar alınmalıdır.
Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur. Devletler yaşam hakkına yönelen tüm tehditlere karşı etkili bir engelleme sağlamak amacıyla yasal ve idari düzenlemelerini yapmak ve etkili biçimde ortaya koymakla yükümlüdür. Uygulamaya yönelik tedbirleri almak devletin görevidir. Bu tedbirlere, doğal afet etkilerini azaltmaya yönelik uygun tedbirlerin alınması da dahildir.
Devlet görevlilerinin, özel kişilerin, yerel ve merkezi yöneticilerin, depreme dayanaksız alanları imara açanların, binalara ruhsat verenlerin, izin verenlerin, denetim yapmayanların, inşaatları projesine uygun yapmayanların, kısacası sorumluluk kime aitse haklarında etkili bir soruşturma açılmalıdır.
Ölümlerin soruşturulması devletin yükümlülüğüdür. Böylece yasayla korunan yaşam hakkının korunmasında yasal mevzuatın etkili biçimde uygulanıp uygulanmadığını tespit ederek sorumluların yargı önüne çıkarılıp hesap vermeleri sağlanmalıdır.
Kamuoyu tarafından bu soruşturmanın nasıl yürüdüğü ve sorumluların kimler olduğu bilinmelidir. Hayatını kaybedenlerin ve yaralıların yakınları bilgi alabilmeli, soruşturmada ortaya çıkacak gerçekleri öğrenebilmelidirler.
Deprem ile ilgili suçlar, İnsanlığa Karşı işlenen suçlar, ağırlaştırılmış suçlar kapsamına alınmalıdır.
Savcılıklar delil tespitine başladı. Tüm deliller derhal kararmadan, karartılmadan tespit olunmalıdır.
Sakarya Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak bizlerde, tüm deprem bölgesini kapsayan şikâyet dilekçelerimizi, Sakarya Savcılığına sunacak ve açılacak davalarda mağdur vatandaşlarımızın yanında olacağız.
Sosyal medyaya yansıyan çok sayıdaki görüntüde, deprem bölgesinde vatandaş ya da mültecilerin, işkenceye, kötü muameleye, ırkçılığa hatta ölüme maruz bırakıldıkları görülmektedir.
İnsanların insanlık için büyük bir dayanışma ve kenetlenme içinde olduğu bu dönemde, herkesin kendince sözüm ona adalet sağlamaya kalkışması, işkence ve kötü muamelenin, yabancı düşmanlığının, ırkçılığın yaygınlaşmasının önüne geçilmelidir. Yasalarımıza göre bu tür eylemler suçtur.
Bir kimse hakkında suçlama ne olursa olsun, yakalandığı andan itibaren devletin gözetimi ve güvencesi altındadır. Savaş ve Olağanüstü hallerde dahi temel haklar ve özgürlükler güvence altındadır. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkı da bu haklardandır. Kişi hakkında bağımsız ve tarafsız yargı organlarınca hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı verilinceye kadar suçsuzdur.
Ülkemiz gerek iç hukukunda gerekse uluslararası sözleşmelerde işkenceyi suç kabul etmiştir. İşkence suçu zamanaşımına tabi değildir. Bu suçlar etkin şekilde önlenmeli ve soruşturulmalıdır.
Sakarya Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak;
Deprem nedeniyle sorumluluğu olanların tamamının soruşturulup yargılanması, İnsan Hak ve Özgürlüklerinin güvence altına alınması, İşkence ve Kötü muamele yapanların, yayanların ve göz yumanların yargılanması için hukuki süreçlerin takipçisi olacağımız hususunu sayın kamuoyuna saygı ile sunarız.”