TEKNOLOJİ

Fidye Yazılımı saldırılarından korunmak için 7 ipucu

Fidye yazılımı saldırılarının hem sıklığı hem de maliyeti gün geçtikçe artıyor. IDC’nin Fidye Yazılım Çalışması’na göre, kurumların %37’si bir tür fidye yazılımı saldırısının kurbanı olduklarını söylüyor. Bazı araştırmalar ise bu saldırıların toplam maliyetinin 11 milyar dolardan fazla olduğunu gösteriyor. Başarılı fidye yazılımı saldırıları, daha kolay hedefler arayan siber suçluları cesaretlendiriyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, fidye yazılımı saldırılarından korunmak için 7 ipucunu sıralıyor.

Fidye yazılımlarının finansal etkileri son yıllarda ön plana çıkıyor. %37’si bir tür fidye yazılımı saldırısına maruz kalan kurumlar için toplam maliyetin 11 milyar doları aştığı belirtiliyor. Tedarik zinciri saldırıları, çifte tehdit, RaaS, yamalanmamış sistem saldırıları ve kimlik avı gibi yöntemlerle gerçekleştirilen saldırılar güvenliği tehdit etmeye devam ediyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, bu tür siber tehditlerden korunmak ve tüm önlemlerin alınmasına rağmen saldırıya uğrama halinde etkilerini hafifletmeye yardımcı olmak amacıyla, kendisini ya da şirketini fidye yazılımı saldırılarından korumak isteyenler için 7 ipucunu paylaşıyor. 

1. Sistemlerinizi düzenli olarak yedekleyin. Çok basit bir çözüm gibi görünse de verilerinizin her zaman yedeklendiğinden emin olmanız, fidye ödeme riskinden uzak olduğunuzu gösterir. Verileri yeniden yüklemek ve sistemlerinizi çalışır hale getirmek zor gibi görünebilir ancak günümüzün en etkili yedekleme çözümleri aslında kritik uygulamaların, sistemlerin ve verilerin hızlı ve güvenilir bir şekilde kurtarılmasını sağlar. Verileri yedekleme konusunda disiplinli bir yaklaşım benimsemek size siber saldırganlara karşı değerli bir avantaj sağlayabilir. 

2. Uygulamalar ve Sistemler İçin Düzenli Yama Yönetimi Kullanın. Tüm yazılım endüstrisi güvenlik açıklarına eğilimlidir. Yazılım uygulamalarının genel olarak iyileştirilmesi ve bilinen sorunlara çözüm sunmak için güvenlik güncellemeleri gerektiren bazı açıklar ortaya çıkabilir. Siber suçlular bu açıkların farkında ve onlardan faydalanmak, bilgisayarlara ve ağlara erişim sağlamak için hızlı çalışma konusunda oldukça yetenekliler. Hatta sıfırıncı gün açıklarını bile hedef alabilirler. Bu da bir güvenlik açığının farkına vardıklarında son derece hızlı hareket edecekleri anlamına gelir. Güvenlik açıklarına karşı korunmanın en iyi yolu, daha proaktif bir şekilde yama yapmayı önemsemektir. Günümüzde en iyi siber güvenlik çözümlerinin birçoğu yüzlerce uygulama ile çalışan otomatik yama yetenekleri sunuyor. Sonuç olarak, yamalanmamış bir güvenlik açığı yoluyla saldırı tehdidini en aza indirmek ve genel güvenlik duruşunuzu iyileştirmek mümkün.

3. İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı Etkinleştirin. İki faktörlü kimlik doğrulama önemli bir tavsiyedir ve siber güvenlik önlemlerinizi geliştirmeniz için size iyi bir yol sunar. Siber saldırganların sisteminize girmesini zorlaştırmak için atacağınız önemli adımlar arasında yer alır ve sizi hedef olmaktan kurtarabilir. Tam bir koruma sağlamasa da siber saldırganı uzaklaştırmak için göz önünde bulundurulmalıdır. Günümüzde kolay fırsatlar arayan saldırganlar için iki faktörlü kimlik doğrulama, ekstra çabaya değmeyeceği mesajını taşıyabilir. Güvenlik önlemlerinize ne kadar çok şey ekleyebilirseniz o kadar güvende olursunuz ve iki faktörlü kimlik doğrulama başlangıç için harika bir noktadır.

4. Neye Tıkladığınıza Dikkat Edin. Siber suçlular kötü niyetli e-postalar, bağlantılar ve ekler içeren yaygın oltalama saldırılarını hala kullanıyor ve ne yazık ki düşündüğümüzden daha başarılılar. Günümüzde hepimiz çok meşgulüz ve çoğu zaman gerektiği kadar dikkat etmiyoruz. Saldırganların hasar vermek için ihtiyaç duydukları tam erişimi elde etmek için tek bir yanlış tıklama yeterli olabilir. Yakın zamanda kötü niyetli bir aktörün sahte reklamlar oluşturarak kötü niyetli web sitelerine yönlendirdiği ünlü bir Facebook örneği yaşandı. Bu potansiyel hataların üstesinden gelmenin ihtiyatlı bir yolu, bağlantılara ve reklamlara tıklarken dikkatli olmak ve internet sitesini direkt adres satırına yazarak ziyaret etmektir. Bu fazladan bir önlem gibi görünebilir ancak yanlış harflerle dikkatlice oluşturulmuş (örneğin, “o” yerine bir “0” ve benzer alan adları) kötü URL’lerden kaçınmanın önemli bir yolu olabilir.

5. Güvenli Ağlar Kullandığınızdan Emin Olun. Siz veya çalışanlarınız restoran, kafe, havaalanı veya güvenli olmayan farklı yerlerde çalışıyorsanız, siber güvenlik risklerinizi gidermek için, her zaman sanal bir özel ağ (VPN) kullandığınızdan ve oturum açar açmaz başlayacak şekilde yapılandırdığınızdan emin olmalısınız. Sadece işletmeler için kullanılmayan VPN’leri herkese açık bir ağda olacağınız zaman da kullanmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Ekstra bir masraf gibi görünseler de kimliğinizi kaybetmenin veya bir fidye yazılımı saldırısına maruz kalmanın yüksek maliyeti ile karşılaştırıldığında kolay önlemler arasındadır.

6. Fidye Ödemeyin. Birçok kişi ve kurum saldırı sonrasında verilerini hızlı bir şekilde geri almak ve bu kötü deneyimi sona erdirmek için tutarını önemsemeden ödeme yapmayı düşünüyor. Ancak bazı nedenlerden dolayı fidye için ödeme yapmayı tavsiye etmiyoruz. İlk olarak siber suçluların vedettiklerini gerçekten yapacaklarının garantisi yoktur. Ayrıca saldırganların dikkatini çeken ilginç bilgiler ya da özellikle hassas veriler bulduktan sonra ikinci kez geri geldikleri birçok vaka yaşanıyor. Hiç kimse ödeme yapmazsa, siber suçluların giderek daha az başarılı olacağı ve fidye yazılımı saldırılarıyla kar elde etmeyi bırakacaklarını ön görüyoruz. Uzmanlar olarak, tüm toplumun faydalanmasına yardımcı olmak için sıfır tolerans yaklaşımını benimsememiz gerektiğine inanıyoruz.

7. Kötü Amaçlı Yazılımdan Koruma ve Fidye Yazılımlarına Yatırım Yapın. 

Günümüzün kötü amaçlı yazılım ve fidye yazılımı karşıtı siber güvenlik çözümleri son derece etkilidir ve size siber tehditlere karşı en iyi savunma şansı tanır. Örneğin, Acronis Cyber Protect, yerleşik MI tabanlı fidye yazılımı yeteneklerini kullanan güvenli fidye yazılımı koruması içerir. Son olarak, beyaz liste ve kara liste stratejilerinin kullanılması harika bir fikirdir ve siber güvenliğin iyileştirilmesinde son derece etkili olabilir. Bu durumda, varlıklar veya uygulamalar onaylanmış bir beyaz listede değilse otomatik kurulum için onaylanmazlar.

Bir yanıt yazın