Tarımsal Öğretimin 177. Yılı ve 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü nedeniyle bir kutlama mesajı yayımlayan SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, “Gerek erozyon ve gerekse şehirleşme baskısının artması tarım alanlarını azaltıyor. Bu da ihtiyaç duyulan ürünlerin üretimi için birim alandan yüksek verim alınmasını zorunlu kılıyor” dedi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, Tarımsal Öğretimin 177. Yılı ve 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü nedeniyle bir kutlama mesajı yayımladı. Türkiye’de ziraat eğitiminin gelişim aşamalarına değinen ve günümüzde 40’ı aşan fakülte olduğunu belirten Demir, SUBÜ Ziraat Fakültesi olarak başta Sakarya’nın tarım potansiyelinin değerlendirilmesi ve artırılması olmak üzere tarımsal anlamda gıda güvencesini ve birim alandaki üretimi artıracak çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Serüven 1846’da başladı
Osmanlı’da tarımsal üretimin 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul Yeşilköy’de bulunan Ayamama Çiftliği’nde açılan Ziraat Mektebi ile başladığını kaydeden SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, “Daha sonra 1891’de Bursa Ziraat Mektebi ve 1893’te İstanbul Halkalı Ziraat Mektebi ile bu süreç devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına kadar faaliyetlerini sürdüren bu okullardan Halkalı Ziraat Mektebi’nden mezun olan birçok genç, 1923 yılından itibaren öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilmiştir. 1927 yılında Almanya’ya eğitim öğretime gönderilen gençlerle oradan gelen akademisyenler ülkemizin tarımsal durumunu inceleyerek birçok önerinin yanı sıra modern bir zirai yükseköğretimin oluşturulmasını önermişlerdir. Bu öneri üzerine 1927 yılında çıkarılan bir yasayla modern anlamda zirai yükseköğretimin temelleri atılmıştır” diye konuştu.
Sakarya’da tarım sanayi hızla gelişiyor
1933 yılında Ankara’da kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün Türkiye’de ilgili alandaki ilk yükseköğretim kurumu olduğunu kaydeden Demir, “1946 tarihli Üniversiteler Yasası ve 1948 yılında çıkarılan Üniversiteler Ek Yasası ile bu enstitü Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi halini almıştır. İlerleyen süreçte ise 1955’te Ege Üniversitesi, 1957’de Atatürk Üniversitesi, 1967’de Çukurova Üniversitesi’nde Ziraat Fakülteleri açılmıştır. Şu anda bu fakültelerin sayısı 40’ı aşmış durumda. Şehrimiz de iklim ve toprak koşulları bakımından tarımsal üretim için uygun, tarım makineleri ve araçlarının kullanımının yoğun olduğu, bahçe ve tarla bitkileri ile süs bitkiciliği açısından zengin ve çeşitlilik arz eden bir bölgedir. Bu nedenle şehrimiz ekonomisi için tarım sektörü önemli bir paya sahiptir. Potansiyelin yüksek olması ve bölgenin hızlı bir sanayileşme süreci yaşaması tarım ile birlikte tarıma dayalı sanayi sektörünün gelişiminde de pay sahibi olmaktadır” ifadelerini kullandı.
1 milyar insan açlıkla mücadele ediyor
SUBÜ Ziraat Fakültesi’nin Türkiye’nin en genç fakültelerinden biri olduğunu belirten Demir, “Ar-Ge tecrübesi yüksek, genç ve dinamik kadrosu ile faaliyetlerini sürdüren bir fakülteyiz. Dünya nüfusu hızlar artarken gıda talebi ve tarımsal üretime olan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor. Hâlihazırda dünyadaki tarımsal üretimin insanlığın ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olsa da gıdaya erişim noktasında yoksul toplumların aleyhine bir durum söz konusu. Bu nedenle 1 milyar insan açlıkla mücadele ediyor. Gerek erozyon ve gerekse şehirleşme baskısının artması tarım alanlarını azaltıyor. Bu da ihtiyaç duyulan ürünlerin üretimi için birim alandan yüksek verim alınmasını zorunlu kılıyor. Buna ek olarak sağlıklı gıda üretimi ve gıda güvenliği de önem arz ediyor. Son yıllarda olumsuz etkileri hissedilen küresel ısınma ve iklim değişikliği, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği hususunu ön plana çıkardı. Kovid-19 pandemisi ise bunu iyice belirgin hale getirdi. Tüm bunlar hiç şüphesiz bu yola baş koyan ve emek veren ziraat gönüllüleri ile başarılabilmektedir. Bu vesile ile geçmişten bugüne hocalarımız başta olmak üzere tüm ziraat eğitimi mensuplarını rahmetle, saygıyla ve şükranla anıyorum. Tarımsal Öğretimin 177. Yılı ve 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü kutlu olsun.”