Serdivan Kaymakamı Muhsin Çatmadım, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Ergüven Aslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Dere’nin de eşlik ettiği ziyarette Serdivan HEM Müdürü Ali Çiydem ve yetkililer tarafından karşılanan Vali Ahmet Hamdi Nayir, kurslarda gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgiler de aldı.
2008 yılında Serdivan’ın ilçe olmasıyla beraber halk eğitim faaliyetlerinin Serdivan Halk Eğitimi Merkezi tarafından yürütülmeye başlandığını ifade eden Merkez Müdürü Çiydem, yıl boyunca 220 usta öğretici ile yaklaşık bin dolayında Sosyal ve Kültürel Kurslar, Mesleki ve Teknik Kurslar, I.-II. Kademe Okuma-Yazma Kursları ile ilçe halkına yaygın eğitim alanında hizmet verdiklerini, geçen yıl 17 bin kursiyerin bulunduğu kurslarda bu yıl hedeflerinin 20 bin kişi olduğunu söyledi.
“Her Sanat Bir Altın Bileziktir”
Halk Eğitim Merkezinde incelemelerde bulunduktan sonra giyim, el sanatları, nakış, resim, estetisyenlik, cilt bakımı ve kuaförlük meslek kurslarının verildiği sınıfları gezen Vali Ahmet Hamdi Nayir atalarımızın sanatın altın bilezik olduğuna vurgu yaptığını dile getirerek, “Sizleri diğer insanlardan farklı kılacak hususlardan birisini buraya gelerek yerine getiriyorsunuz. Eğer bu konuda kendinizi geliştirebilirseniz, önce ailenize yardımcı olursunuz, daha sonra da bu işin ticari boyutuna yönelip belki de bir gelir kaynağı elde edebilirisiniz.
“Üretici Bireyler Yetiştirmeliyiz”
Bizim Milli Eğitimdeki ana amaçlarımızdan birisi de, vatandaşlarımızın üretici fertler ve meslek sahibi fertler olarak yetişmesini sağlamaktır. Böylesi ortamlarda çok güzel dostluklar kurulurken, birlik ve beraberlik kavramı da aynı yönde gelişiyor ve sosyal faaliyet olarak da birbirinizi daha yakından tanışmış oluyorsunuz” diyerek usta öğreticiler ile özellikle hijyen ve sağlık üzerine bir süre sohbet etti.
“Üretmenin Hazzı ve Lezzeti Farklı”
Özellikle kadınlara yönelik verilen kursların önemine değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Sizler evinizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir şeyi imal edebiliyorsanız, bu aynı zamanda ailenize ekonomik destek anlamına da gelir. İnsanın kendisini üretici olarak görmesinin çok güzel bir hazzı ve lezzeti olduğunu da hissedersiniz. Bu gibi merkezlerimiz sizlerle daha da güzel oluyor. Aldığınız kurslarla hem kültürümüzü yaşatıyorsunuz hem de bir aile havasındaki ortamda yeni şeyler öğreniyorsunuz. Böyle bir Merkeze gelerek kendinize ve çevrenize yeni şeyler kattığınız için sizleri tebrik ediyorum” diye konuşarak Osmanlı kültürü üzerine sohbet edip kursiyerlerin el emeği göz nuru eserlerini de yakından inceledi.
“Usta Öğreticilerle Bir Araya Geldi”
Merkezde görev yapan Usta Öğreticilerle de bir araya gelerek tanışan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bizim en önemli görevlerimizden birisi elbette eğitimle ilgili olan alanlardır. Bu konuda örgün öğretimler dışında kalan yaygın eğitim konusunda Milli Eğitim Müdürlüklerimiz, Halk Eğitim Merkezleri aracılığı ile hayat boyu eğitim kapsamında bu görevi yerine getiremeye çalışıyorlar.
“Hayat Boyu Öğrenir İnsan”
Güçlü bir insan yapısına sahip olabilmek için meslek eğitiminin önemli olduğunu, kişilerin hayatla ilgili ihtiyaç duyacakları dallarda mesleki eğitimi alması gerektiğine inanıyoruz. Okullarımızda bu eğitimleri veriyoruz, aynı zamanda üniversitelerimizde de mesleki eğitim veriyoruz. Ancak bu çarkın dışında olup evinde olanların da başvurabileceği böylesi bir alan sürekli bulunuyor. Eğer yeterli talep alınır, onlara uygun yerimiz ve usta öğreticimiz olursa, onlara da olabildiğince hayata hazırlayıcı dersler vermeye çalışıyoruz. Buraları aynı zamanda bir okul gibi, hayata dair her şeyin öğretileceği yerler olarak düşünmemiz gerekiyor. Yani burada sizlere dikiş, nakış, kuaförlük, diğer alanlarda mesleki eğitimler verilirken, depreme ait duyarlılığı geliştirecek eğitimler de verilebilir, genel manada hijyen eğitimi de verilebilir, genel manada bağımlılıkla mücadele eğitimi de verilebilir, inanıyorum ki arkadaşlarımız bunları da planlıyorlardır, veriyorlardır. Yani Halk Eğitim Merkezleri, kendi mesleki eğitimleri dışında toplumu yakından ilgilendiren, dikkat çeken hususlarda da birer fırsat olmalıdır diye düşünüyorum. Buradaki usta öğretici arkadaşlarımız, toplumun tamamını ilgilendiren konularda da eğitim almalılar. Sağlık, Müftülük ve AFAD gibi kurumlarımızdan arkadaşlarımızın buralara gelerek herkesi ilgilendiren konularda sizleri bilgilendirmeleri buradaki faaliyet alanları açısından da bir fırsattır.
“Topluma Adapte Olmak İçin Önemli Bir Merkez”
Sosyalleşmenin yolu da bu gibi merkezlerimizden geçiyor. Burada yeni dostluklar ve arkadaşlıklar kuruluyor. Sizler kursiyerlerinizle tanıştığınız gibi kursiyerler kendi aralarında tanışıp kaynaşabiliyorlar. Aynı zamanda buraların özellikle kendisini yalnız hisseden, topluma adapte olmaya çalışan kişilerin rehabilite edilmesine de yardımcı olduğunu biliyoruz. Burada kendilerini toplumla, diğer fertlerle ilişkili görerek moral bulan ve hayatı sevip bağlanan çok sayıda kişi olduğuna şahit olduk.
Bunların hepsini beraber ele aldığımızda, bu merkezlerin ve bu kursların her açıdan faydalı olduğu, gerekli olduğu kanaatimiz de her geçen gün artıyor. İnsanlarımızın buralardan en güzel şekilde istifade edilebilmelerini sağlamamız gerekiyor.
“Sandıklarda Kalanlar Burada Hayat Bulur”
Buraların vatandaşlarımıza ihtiyaç duyduğu bir mesleği öğretirken, aynı zamanda kültürümüze de önemli bir katkı sunduğu kanaatindeyiz. Sandıklarda kalmış olan birçok renk, desen, nakış burada tekrar yeniden can bulur ve yenileri üretilir. Bizler nasıl geçmişte atalarımızın el emeği göz nuru eserlerine hayranlık duyup hikâyelerini dinlemeyi seviyorsak, inanıyorum ki gelecek nesiller de sizlerin ürettiği bu eserlere çok fazla ilgi duyacaklar ve nasıl yapıldığını öğrenmek isteyeceklerdir. İnşallah yapmış olduğunuz eserleri daha iyi imkanlarla, daha güzel sınıflarda yapar ve hep başarılı olursunuz” diye sözlerini tamamlayarak herkese kolaylıklar dileğinde de bulundu.
