GÜNCEL

Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor

“Her Alanda Başarılarımız Var”
İl Milli Eğitim Müdür Vekili Naci Doyuk, Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş ile Müdür Yardımcılarının da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i karşılayarak okullarında ağırlamaktan onur duyduklarını ifade eden Okul Müdürü Ekrem Güneş genel durum hakkında bilgiler vererek, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından bu yana sınavla öğrenci alan okullarının o dönem ülkemizde yalnızca Anadolu sıfatına sahip 8 okuldan birisi olduğunu, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere önem verdiklerini, idarecilerle birlikte 29 öğretmenleri bulunduğunu, 2 yıldır açık olan Ortaokul ile birlikte öğrenci sayısının 250 olduğunu belirtti.

Okulu gezerek incelemelerde bulunurken Nöbetçi Öğrenci ve Kantin İşletmecisi ile de bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, daha sonra sınıflarda öğrencilerle bir araya geldi.

“Coğrafya Bir Milletin Kaderidir”
9. sınıf rüzgâr konulu Coğrafya dersinde İbn-i Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözüne değinen Vali Nayir, “Sınıfınızda Özbekistan, Filistin, Irak gibi 18 farklı ülkeden arkadaşlarınız varmış. 18 farklı kültür ve 18 farklı coğrafya iç içe yaşıyor. Doğup büyüdüğünüz coğrafyalar sizin kültürünüzde, karakterinizde, hayat anlayışınızda önemli değişiklikler yapabilir. Dünyaya gelmenize vesile olan aileniz de, kaderinizdir.

Görmüş olduğunuz bu dersler de hayatınızın bir parçasıdır. İklimiyle, toprak yapısıyla, nem derecesi ve sıcaklık derecesiyle yaşadığınız coğrafya, her şeyiyle sizi ilgilendiren konular içeriyor. Devletimiz de işte kaderinizi etkileyen bu konuları müfredatınıza coğrafya diye bir ders ile birlikte koymuş. Coğrafya dersi iklim, bitki örtüsü, deprem gibi hayatımızı birebir etkileyen hususları içermesi bakımından çok önemli bir alandır” dedi.

“Gönül Bağı İle Her Şey Kolaylaşır”
10. sınıf Matematik dersinde sayılar konusuna değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Karmaşık sayıları çok iyi bilmenizin size nerelerde yarayacağını iyi bilmeniz lazım.  Dersi sevmenin yolu öğretmeni sevmekten geçiyor, dersi sevdirmenin yolu da öğretmeninin kendisini sevdirmesinden geçiyor. Eğer öğretmenlerle öğrenciler arasında iyi bir münasebet varsa, bir gönül bağı varsa işimiz daha da kolaylaşır” diyerek öğrencilerin Türkçe öğrenmeye çalışan misafir öğrencilerden onların dilini de öğrenebileceklerini söyledi.

“Zamanın Kıymetini Bilin”
12. sınıfta türev konulu Matematik dersine katılım gösteren Vali Nayir, “1977-1978 eğitim-öğretim yılında ben de sizler gibi bir okulun 12’inci sınıfında bulunuyordum. Zaman çok hızlı geçti ve şimdi buralara kadar geldik, sizler için de durum öyle olacak gençler, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.  Bir gün bu öğrencilik de bitecek, ondan sonra da hayata atılıp çalışmaya başlayacaksınız.

Müfredatınıza giren her konu mutlaka bir yerde işinize yarayacaktır, boşuna konulmamıştır. Tabi bunlar seçtiğiniz mesleklere göre değişim gösterebilir. Ancak mutlaka bir gün lazım olacağını düşünerek öğrenmek, dersi daha zevkli hale getirir” diyerek babacan ve otoriter olarak tabir edilen okul müdürlerinin nasihatlerinin önemine değindi.

“Başarı Tesadüfle Gelmez”
Öğrencilere üniversitede hangi bölümleri seçeceklerine dair sorular yönelten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Herkesin bilgisine, yeteneğine, sevgisine göre uygun bir lisanda, uygun bir alanda eğitimini tamamlamasını diliyoruz. Gelecekte bizim yerimize geçecek nesiller olarak ailelerinizin beklentisi, okullarınızın beklentisi, bizlerin beklentisi hep başarılı olmanız yönündedir. Büyüklerinizin yapabileceklerinden daha da fazlasını yapabilecek kapasiteniz ve uygun ortamınız, imkânlarınız var.

Özellikle üniversite sınavlarında bazen birkaç puanla binlerce kişiyi geride bırakabiliyorsunuz, onun için bugünlerin kıymetini bilin, olabildiğince öğretmenlerinizden de yardım alarak bu tür sınavlarda çıkan sorulara dair istişarelerde bulunun, kendinizi sınava şimdiden hazırlayın. Tesadüfle gelen hiçbir başarı yoktur, zor kazanılan ve elde edilen başarılara layık olarak gayretinizi artırmanızı tavsiye ediyorum, bunu yapabilecek enerjiniz ve gücünüz var” diyerek onlara nasihatlerde bulundu.

“Tasavvuf Musikileri Kültürel Mirasımızdır”
Müzik Atölyesi ziyaretinde kısa bir resital sunan öğrencileri tebrik eden Vali Nayir, “Kültürümüzde önemli bir yeri olan tasavvuf musikisi alanında dünyaya önemli eserler kazandıran bir milletin mensuplarıyız. Tekbir dediğimiz ve salavat dediğimiz terennümler hep Anadolu Coğrafyasından çıkmıştır, Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, hem ‘Allahuekber, Allahuekber’ diye başlayan hem de ‘Allahumme Salli Ala’ diye başlayan ve Itri’nin besteleri olan bu terennümleri aynı tarzda duyarsınız. Malezya’ya da gitseniz aynı makamda, Endonezya’ya da gitseniz aynı makamda, Amerika’ya da gitseniz aynı makamda dinlersiniz. İşte bunlar kültürel açıdan çok önemli etki mekanizmalarıdır. Bunları çok iyi bilmemiz, onlardan kopmamamız ve sahip çıkmamız gerekiyor. Aynı zamanda yine aynı ayarda kolayına kaçmadan yeni besteler de yapmamız lazım. Yakın zamana ait güzel örnekler olduğunu görüyoruz, İnşallah sizler de onların takipçisi olup bu alanı daha da zenginleştirirsiniz” dedi.

“Yenikent Gelişime Açık Bir Bölge”
Öğretmenler Odasında öğretmenlerle bir tanışma toplantısı düzenleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, okulun bulunduğu 15 Temmuz Camili Mahallesi Yenikent bölgesinin 1999 depreminden sonra yerleşime açılan ve kalıcı konutların bulunduğu sağlam zeminli bir alan olduğunu belirterek, “Buralar gelişme çok açık bölgelerden bir tanesidir. İnsanlarımızın yaşamlarını böylesi zemini sağlam olan yerlerde sürdürmelerini istiyoruz. Temennimiz olmamasından yana, ancak olası bir depremde zararın ya da kaybı çok daha aza indirgemek hatta sıfıra yakın olması için çalışmalar yapmalıyız. Siz değerli öğretmenlerimiz de bu bölgenin en temel ihtiyacı olan eğitim konusunu karşılamak üzere buralarda görev yapmaktasınız.

“Eğitim Herkesi Birebir Etkiler”
Valiliklerin ve Kaymakamlıkların aklınıza gelebilecek her konuda görev alanları çok çeşitlidir, ancak eğitim konusu her zaman bir adım önde görülüyor. Her ülkenin, her ailenin, her insanın gündeminde ve ajandasında mutlaka eğitimle alakalı bir gündemi vardır. İşte sizlerin sunduğu bu hizmet dünyayı, ülkeyi, aileyi ve kişiyi birebir etkileyen bir husustur. Hal böyle olunca bizim de sizlerle yakın ilişkide olup sizlerin talep ve görüşlerini öğrenmemiz gerekiyor. Bunun için de bizler her Çarşamba öğleden sonralarını bir okulumuza ayırıyoruz.

“Tümüyle Yapamasak da, Tümüyle Terk Edemeyiz”
İl genelinde Halk Eğitim Merkezlerimizi de sayarsak yaklaşık 800 eğitim-öğretim kurumumuz var. Elbette hepsini gezme fırsatımız olamaz, ancak haftada bir tanesine uğradığımızda hepsini gezmiş gibi hissediyoruz. Hepsini ziyaret edememek bizleri elbette yolumuzdan alıkoyamaz. En temel felsefemiz; ‘Bir işi tümüyle yapamıyorsak, tümüyle de terk edemeyiz’ şeklinde olmalıdır. Gidebildiğimiz, görebildiğimiz kadarını görünce diğerleri hakkında da fikir sahibi olabiliyoruz. Bu ziyaretlerde ilimizdeki tüm öğretmenlerin temsilcileri olarak sizlerin görüşlerini, önerilerini alırken, yine tüm öğrencilerimizin temsilcileri olarak buradaki çocuklarımız da herkesi ilgilendirecek şekilde bizlere farklı fikirler sunabiliyorlar. Bu ziyaretlerde öğrencilerimizin daha da başarılı olmaları için gösterdikleri şevk ve gayretlerine destek olmak, siz eğitimcilerimize de bizim için önemli olduğunuzu bildirmek istiyoruz.

“Öğretmenler Yalnızca Okulda Değildir”
Bu tesirli ve sihirli odadaki işbirliğinizle çok farklı sorumluluklar alıp çocuklarımızın başarılı olması için gösterdiğiniz gayretleri elbette ki biliyoruz ve sizleri bu konuda destekliyoruz. Bizler okulda öğretmenlerimizden çok şey öğrendik, meslek hayatımızda da yine çok şey öğreniyoruz.  Hem bugünümüzün hem de yarınımızın ihtiyacı olan iyi yetişmiş, kültürüne bağlı, evrensel değerlere sahip üretici insanların var olması sizlerin ellerinde şekilleniyor.  Her birinize emanet edilmiş çocuklarımızı kendi çocuğunuzun yerine koyup o şekilde ilgilenmenizi ve başka okulda okuyan çocuğunuzun öğretmeninden beklentileriniz ölçüsünde sizlerden büyük beklentiler olduğunu bilmenizi istiyoruz.

“Zor Coğrafyada Zor Bir Göreviniz Var”
Bu coğrafyanın ne kadar zor bir yer olduğunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu zor coğrafyada ayakta kalabilmek için gerekli olan iyi yetişmiş insan gücünün sorumluluğu sizlerin omuzundadır. Yükünüz ağır görünüyor ancak başarılı, manevi değerlerine bağlı çocuklar yetiştirdiğinizi gördükçe yükünüz daha da azalacaktır. Velilerin ya da başkalarının yalnızca sınavlara hazır çocuk yetiştirmenizi istemeleri sizleri yıldırmasın, sizler bir çocuğun hangi yolla nasıl başarılı olacağını herkesten çok daha iyi biliyorsunuz. Yalnızca eğitimini aldığı alanda başarılı olan değil, aynı zamanda aldığı eğitimin onun karakterine ve hayatına olumlu tesir etmesi için çaba göstermeliyiz, değerlerine sahip çıkan başarılı bir nesil yetiştirmek de sizlerin en önemli görevidir.

“Çocuklara Sorumluluklarını Hatırlatmalıyız”
Çocuklarımız yalnızca birkaç saatle sınırlı olarak aldıkları Değerler Eğitimi adı altında derslerde bu değerlere sahip olamazlar, aynı zamanda diğer öğretmenlerin ve ailenin de çok iyi bir şekilde değerlerimizi onlara aşılayabilmesi lazım. Hem eğitimcilerimiz hem de anne ve babalar yaşayışlarıyla, tarzıyla zaten örnek olmaktalar. Çocuklarımıza ilk olarak bu toplum sorumluluğunu, bu aile sorumluluğunu, bu insan olma sorumluluğunu öğretebilmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza sorumluluk duygusunu aşılayabilirsek, zaten ders çalışmasını söylememize bile gerek kalmayacaktır. Bir soy isim taşıdığı için çocuğun bir aile sorumluluğu vardır, başarılı olduğunda mutlu olacak, tersi durumda da çok üzülecek ve mahcup olacak insanlar olduğunu düşünürse, yine mensubu olduğu, kendisini ait hissettiği şehir sorumluluğu ile Sakarya’yı temsil ettiğini düşünürse, biraz daha geniş manada bir insan sorumluluğu ile ‘İnsanlık öldü’ dedirtmeyecek şekilde bir hayat sürme gayretinde olursa, işte o zaman başarı kendiliğinden gelecektir.

“Her Şeyin Başı Eğitimdir”
Her ne olursa olsun dünyadaki bütün sorunların sebebinin eğitim olduğu söylenir. Trafikte sorun yaşandığında eğitime dikkat çekilir, ticarette bir sıkıntı yaşandığında, eğitimin şart olduğu söylenir, siyasette bir sorun yaşandığında aklımıza ilk gelen şey yine eğitim olur. İyi eğitim almış kişilerin ticarette başarılı olma şansı yüksektir, insan ilişkilerinde alınan eğitimin katkısı tartışılamaz. Toplumun her kesimini ilgilendiren ve her kesime hitap eden en genel duygu eğitimdir, bunu güzel bir şekilde çocuklarımıza verebilirsek, yarınlar bizimdir diyebiliriz.

“Herkesin Geleceğe Katkısı Olacaktır”
Ancak bu sorumlulukları yalnızca bir okulun ya da bir öğretmenin verebileceği şeyler değildir. Her bir öğretmenimiz bir duyguyu verebilse, çocuğun karakterindeki bir cepheyi tamamlasa, yeterli olacaktır. Bir öğretmenimiz sorumluluk duygusunu artırsa, bir diğeri hak kavramını daha fazla işlese, ötekisi hayata dair sevinçlerini, sevgilerini yükseltse, hem onların hayatında hem de yarınlarımız adına çok şey farklı olur diye düşünüyorum. Bunlar ütopik ya da olmayacak gibi görünebilir, ancak benim bu konuda çok büyük ümitlerim ve beklentilerim var. Sizlerin çocuklarımızın hayatına katacağınız çok güzel şeyler olduğu kanaatindeyim. Aynen sizlerin başka bir okulda okuyan çocuklarınıza oradaki meslektaşınızın katacağı şeyler olduğunu düşünmeniz gibi” dedi.

Öğretmenlerin görüş, öneri ve taleplerini de dinleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, herkese görevlerinde üstün başarılar dileğinde bulundu. 

GÜNDEM

Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor

Her Çarşamba gerçekleştirdiği okul ziyaretleri kapsamında bu hafta Sapanca Lokman Hekim Sağlık Meslek Lisesine uğrayan Vali Ahmet Hamdi Nayir, sınıfları gezdikten sonra öğretmenlerle tanışma toplantısında bir araya geldi.
Sapanca Kaymakamı Bilgehan Bayar, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, İlçe Emniyet Müdürü Erdem Mali ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Nuri Dede’nin de eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i karşılayan Okul Müdürü Zafer Levent Soyhan, Hemşire Yardımcılığı, Ebe Yardımcılığı ve Sağlık Bakım Teknisyenliği bölümlerinin bulunduğu okullarında 15 öğretmen, 3 idareci ile 165 öğrenciye eğitim hizmeti verildiğini, Hasta Yaşlı Bakım/Bulaşıcı Hastalıklar konularında 2 adet Erasmus projesi gerçekleştirdiklerini ve atletizm ile badminton dallarında çeşitli aktiviteler yaptıklarını ifade etti.
9, 10 ve 12. sınıflarda derslere katılan Vali Ahmet Hamdi Nayir, hem öğretmenlerle hem de öğrencilerle derslerde işlenen konular hakkında bir süre sohbet etti.

“Sınav Sisteminin Değişmesi Başarılı Olanları Etkilemez”
12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersine girerek öğrencilere çeşitli sorular yönelten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İnsanın en önemli özelliği elbette ki konuşabilmesidir. Konuşmanın yegane aracı dildir. Her derste olduğu gibi bu dersinizde de dersin önemini kavrayarak işe başlayınız.
Kafanıza hiçbir olumsuz örneği almadan geleceğe odaklanmanızı istiyoruz. Sınav sistemleri değişebilir, siz başarılı iseniz değişen sistemde de başarınız devam eder. Sizin başarınıza göre sistem oluşur, onun için ümidinizi asla kırmayın. Gençlere en çok lazım olan şey ümittir, siz ümidinizi yitirmeden işinizi severek yapın. Eğer bir meslekte en iyisini yapmak için uğraş verirseniz, mutlaka aranan bir kişi olursunuz. Gittiğiniz yere fayda sağladığınız sürece sizi baş tacı yaparlar. Meslek önemli, bir mesleğe erkenden atılmak daha da önemlidir, bizler bu konuda Meslek Liselerimizi önemsiyoruz. Şu an aramızda bulunan Kaymakamımız Bilgehan Bey de, sizler gibi bir Sağlık Meslek Lisesi mezunuymuş, onun vardığı noktanın sizlere de bir ufuk vermesini diliyoruz” dedi.

“Üniversitelerimiz Şehrimize Değer Katıyor”
Öğrencilere üniversite tercihleri hakkındaki düşüncelerini soran ve yanıtlarını dinleyen Vali Nayir, “Üniversiteler arasındaki sıralamada Sakarya’mız önde gelen İllerimizden bir tanesidir. Önemli bir geçmişe sahip Sakarya Üniversitesinin, yeni kurulan üniversitelere göre daha da avantajlı bir yönü vardır. Sakarya’da yalnızca diğer ülkelerden gelen yaklaşık 3 bin 600-3 bin 700 civarında öğrencimiz var. Üniversitelerimizde Bileşmiş Milletler gibi her renkten, her kültürden öğrenci bulunuyor. Görevde bulunduğum bir yıllık zaman içerisinde, üniversitelerimizde eğitim-öğretim kadrosu dâhil çok büyük bir eksiklik görmedim. Uygulamalı Bilimler Üniversitemiz daha yeni olduğu için bazı sıkıntıları var, ancak bunlar da çözülemeyecek cinsten sorunlar değil. Onlar da kısa zamanda önemli bir aşama kaydettiler.

“Ümidinizi Diri Tutun”
Bu eğitim-öğretim yılı sonunda üniversite sınavlarına gireceğiniz için heyecanlı olduğunuzu biliyoruz. Bizler de sizin gibi kazanıp kazanmama konusunda tereddüt yaşamıştık, tabi o zamanlar terör ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerdi. Üniversiteyi kazanıp bitirdikten sonra, iş bulabilme konusunda acabalar yaşamıştık, ancak şu an aramızda bulunan büyükleriniz de sizler gibi bu sıralardan geçip buralara kadar geldiler, ümidinizi daima diri tutun.
Sağlık her insanın ihtiyaç duyduğu önemli bir alan olduğu için sizlere düşen görevler de büyük olacaktır. Belki biraz zor bir dal, herkesin sabırsız olduğu, herkesin öncelik istediği bir işte çalışacaksınız, ancak sizler bu mesleği bilerek ve isteyerek seçtiğiniz için başarılı olacağınızdan eminiz” diyerek öğrencilerin şehrin sorunlarına dair yönelttikleri soruları da cevapladı.

“İyi Eğitim Alabilmeniz İçin Herkes Gayret Gösteriyor”
9. sınıf Biyoloji dersinde herkesin sevdiği ve istediği meslek dalında öğrenim görmesinin önemine değinerek dersin konusu vitaminler üzerine bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İleride icra edeceğiniz mesleğinizde bu dersin faydasını göreceksiniz. Okul idarecileriniz, öğretmenleriniz, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Kaymakamlıklarımız ve Valilik olarak herkes, daha iyi bir eğitim alabilmeniz için büyük bir gayret içerisindeler. Bu saydıklarımız da aileleriniz kadar sizleri düşünüyorlar, buna emin olun. Burada olduğu gibi gittiğimiz her okulda gençlerimizin kendilerine olan güvenlerini gördükçe, bizler de mutlu oluyoruz” dedi.

“Tarihe Yön Veren Bir Milletiz”
12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinde öğretmenle edebiyat terimi üzerine bir süre sohbet eden Vali Nayir, “Edebiyat dediğimiz zaman, güzel söz söyleme sanatı hikaye, roman ve şiir gibi konular aklımıza geliyor. Şu an derste hayatını öğrendiğiniz ünlü Türk Bilgini Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügati’t Türk adlı eseri her ne kadar ‘Türk Dilleri Sözlüğü’ olarak bilinse de, o dönemin hayatını, günlük yaşamını anlatan, öğreten önemli bir kaynaktır. Dünya üzerinde birçok milletin tarihinin 1000 yılına damga vuran böyle bir eseri yoktur.

“Bir Şeyi İyi Bilmekle Birlikte İyiye Kullanmak da Önemli”
Geleceğe ulaşabilmek ve güçlü olmak için tarihimizi, kültürümüzü iyi bilmemiz, ona sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim kültürümüz öğrendiklerimizin iyiye kullanılmasını da istiyor. Yakın tarihe baktığımızda Hitler’in çok iyi yetişmiş Kimyagerlerinin, ustalıklarını insanları katletmeye harcadıklarını görüyoruz. İşte bir şeyi çok iyi bilmek, onu iyiye kullanmak anlamına gelmiyor. Bizim geçmişimize sahip çıkarak öğrendiğimiz, bildiğimiz her şeyi insanlığın iyiliğine kullanmamız lazım.

“Hiçbir Millete Zillet Yaşatmamışız”
Bizler başımızı öne eğdirmeyen, övünebileceğimiz, bize huzur veren bir tarihe sahibiz. Atalarımız gittikleri yerleri sömürmeden, oralara büyük bir medeniyet götürmüş ve bizlere de bunları miras bırakmışlar. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de başka milletler gittikleri yerlerin her türlü zenginliğini sömürmüş ve hala sömürmeye de devam ediyorlar. Bunun günümüzdeki en bilinen örneği Suriye’de yaşanıyor. Bizler Balkan Coğrafyası, Afrika, Ortadoğu gibi birçok yerde büyük eserler bırakırken, hiçbir millete zillet yaşatmamışız. Biz atalarımızın bu miraslarını zenginlik olarak görüp, onlarla gurur duyuyoruz. Belki de ileride Suriye konusunda Türkiye’nin şu an yaptıkları hakkında, geleceğin gençleri atalarımız derken bizlerden ve sizlerden bahsedecekler.
Şu an okullarda sahip olduğunuz imkânlar, bizim zamanımızdan çok daha ileridedir. Bizim en büyük isteğimiz ve temennimiz, sizlerin de bu imkânları iyi kullanarak başarılı olmanızdır. Dijital ortamı gerektiği kadar kullanıp aşırıya kaçmadan, derslerinize daha fazla önem göstermenizi istiyoruz” diye konuştu.

“Sevdiğiniz İşi Yaparsanız Yorulmazsınız”
Ebe Yardımcılığı bölümü 12. sınıfta İngilizce dersine katılan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Meslek eğitimi alan öğrencilerimizi tebrik ediyoruz. Hayata erkenden başlayıp, hayattaki yerinizi belirleyecek tercihi yapmışsınız. İnşallah bu işi gelecekte de severek yaparsınız. Büyük filozoflardan Konfüçyüs; ‘Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız’ demiş. Ünlü Filozof hiç yorulmadığını, çünkü sevmediği hiçbir işi yapmadığını belirtmiş. Sizler de yorulmamak için sevdiğiniz işi yapın, bununla birlikte mutluluğu da yakalamış olursunuz.
Hayatta başarılı olmanın gereklerinden bir tanesi de 2. ya da 3. bir dil bilmekten geçiyor. Derste öğrendiğiniz kadarıyla yetinmeden o dille yayın yapan radyoları dinleyip TV’leri izleyebilirsiniz, kitaplar okuyarak kendinizi geliştirebilirsiniz. Başka bir dil, üniversite dâhil hayatınızın her alanında sizlere çok lazım olacak. Mesela Yüksek Lisans yapmak istediğinizde, sizlerden öncelikle dil puanı isteyecekler. Bugün ne kadar çok ilgi duyup öğrenmeye ne kadar hevesli olursanız, gelecekte o kadar rahat edersiniz. Dil nankördür derler, tekrar edilmedikçe unutulmaya da çok açıktır” dedi.

“Devletin Dokunabilir Olduğunu Hissettirmek İstiyoruz”
Öğretmenler Odasında Öğretmenlerle tanışma toplantısı da düzenleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Her hafta bir okulumuzu ziyaret edip önce sınıfta devletin dokunulabilir olduğunu göstermek adına öğrencilerle bir araya geliyoruz. Dersleri hakkında, geleceklere bakış açılarına yardımcı olmak adına onlara olan güvenimizi iletip motive etmeye çalışıyoruz. Ondan sonra da öğretmenler odasında sizlerle bir araya gelip hayata dair paylaşımlarda bulunarak istişare etmeye çalışıyoruz. Çarşamba günleri okul ziyaretleri ve Cuma günleri sanayi tesisleri ile firma ziyaretlerimiz bizlere farklı bir bakış açısı verirken, İlimizi tanımamıza da yardımcı oluyor.
800 civarında eğitim-öğretim kurumumuzda yaklaşık 12 bin civarında öğretmenimiz var. Her birini tek tek ziyaret etmemiz mümkün olmadığı için sizlerle bir araya geldiğimizde tüm eğitimcilerimiz ile konuşuyormuşuz gibi geliyor. Bazen bizlere mesaj gönderip kendi okullarına çağıranlar da var, ancak her yere gitme şansımız bulunmuyor.

“Eğitim İnsana Yapılan Yatırımdır”
Eğitim hizmetleri insana yapılan yatırım olarak çok önemli bir alanımızı kapsıyor. Sizler burada geleceğe hizmet ederek, geleceğin mimarlarını yetiştirmek adına önemli bir iş yapıyorsunuz. Bir sabır mesleği, sevgi mesleği, fedakârlık mesleği olan öğretmenliğin hakkını verdiğinize inanıyoruz. Bu meslek memuriyet zihniyeti ile yapılamıyor. Güzel duygu ve düşünceler içerisinde, bu ülkeye dair sorumluluk duygusuyla yapıldığı zaman karşılığı verilmiş oluyor. Bugün sizlerin de başka okullarda eğitim gören çocuklarınız olduğunu düşünürsek, oradaki öğretmenden beklentileriniz size yapmanız gerekenler konusunda yol gösterici olacaktır.

“Öğretmen-Öğrenci İlişkisinde Denge Önemli”
Tüm insanların hayatına dokunan lider bildiğimiz, önder bildiğimiz öğretmene karşı yapılan şiddet olaylarını hiçbir zaman tasvip etmiyoruz. Öğrencinin ve velinin öğretmene duyduğu saygı ile öğretmenin öğrencisine gösterdiği sevgiyi birleştirince her şeyin üstesinden gelebileceğimizi biliyoruz. Öğretmen ve öğrenci ilişkisinde çok iyi bir denge kurmamız gerekiyor. Şiddet kimden gelirse gelsin tasvip edilmeyecek bir şeydir. Ne öğretmenin öğrencisine ne de öğrencinin öğretmene uyguladığı şiddetin, hiçbir şeye çözüm olmadığını bilmemiz gerekiyor. Genel manada ülkesini ve geleceğini düşünen kişiler, çocuklarının üzerinde öğretmenlerinin etkili olmalarını isterler. Ancak bu etkinin şefkatle, merhametle, sevgiyle elde edilmesi de önemli bir maharettir.

“Çocukları Sınava Değil Hayata Hazırlayın”
Velilerimiz çocuklarının yalnızca soru çözmelerini ve girdikleri sınavlarda başarılı olmalarını isteseler de, sizlerin bunun ötesini düşünüp, çocuğu sınavlara hazırlamak kadar hayata hazırlamayı prensip edinmenizi istiyoruz. Çok iyi soru çözen çocukların, hayatı çok iyi idare edeceklerine dair bir tespitimiz yoktur. Bazı sorunları değerler eğitimi diye bir ders koyarak çözeceğimizi düşünürsek, yanılırız. Biz bu değerleri tüm derslerde birebir yaşayarak vermeliyiz, Anaokulundan başlayıp bütün hayatı boyunca toplumumuza, tarihimize, kültürümüze ait bütün değerlerimizi anlatabilmeliyiz. Böyle yapabilirsek ve önce değerleri kendimiz uygulayıp çocuklarımıza örnek olabilirsek, toplumda sorun olarak görülen her şey çözüme kavuşacaktır.
Öğretmenler Odasının sırrını gittiğimiz her yerde dile getiriyoruz. Değişik coğrafyalardan, değişik kültürlerden, değişik meslek yıllarına sahip arkadaşlarımız, bu odada bir araya gelerek hayatı paylaşıyorlar. Tecrübe ile enerji ve şevk bir araya geldiğinde mutlaka oraya huzur, mutluluk ve paylaşım da getiriyordur.

“En Temel Hedef Mutluluktur”
Hayattaki bütün faaliyetlerin en temel hedefi mutluluktur. Eğer çocukta öğrenme bozukluğu hissediyorsanız, o çocuğun mutluluğunda mutlaka bir problem vardır, oraya inebilmeniz gerekiyor. Ülkenin mutluluğu sizlerin ellerindedir, çünkü gelecek sizin ellerinizde şekilleniyor. ‘Mutlu Çocuk Öğrenir’ diye bir kavram vardır. Eğer çocuk mutlu değilse öğrenmesinde de sıkıntı başlayacaktır. Toplumda, ailesinde, sokağında, sınıfında mutsuzluk yaşayan bir çocuk, kendisini derse veremeyecektir. Öğretmeni olduğunuz her çocuğu ailenizden bir parça olarak görüp onun mutlu olmasını sağlarsanız, iç huzuru da yakalamış olursunuz” diye söyledi.
Öğretmenlerin talep ve düşüncelerini aktarıp kendilerini tanıttığı toplantıda Vali Ahmet Hamdi Nayir, herkese görevlerinde ve hayatlarında başarılar dilediğini de ifade etti.

GÜNDEM

Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor

“Kısa Film Dalında Türkiye Dereceleri Mevcut”
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş’ın da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i okul girişinde karşılayan Okul Müdürü Mithat Şahin genel bir bilgilendirmede bulunurken; 2005 yılında açılan okulda diğer meslek liselerinde bulunmayan alanlarda eğitim verdiklerini, 16 derslik, 2 atölye ve 50 öğretmen ile birlikte 569 gündüzlü, 138 mesleki açık lise öğrencisi ile eğitim-öğretime devam ettiklerini, 6 Bilgisayar Laboratuvarı, 3 Radyo Televizyon Laboratuvarı, 5 Elektronik Laboratuvarı ve 3 Grafik-Fotoğraf Laboratuvarına sahip olduklarını, Radyo-TV bölümünün çeşitli kısa film yarışmalarına katılarak okullarını temsil ettiğini, bu yarışmalarda 5’i Türkiye birinciliği, biri Türkiye ikinciliği, biri de Türkiye üçüncülüğü olmak üzere 14 Türkiye derecesi ve 2 İl birinciliği elde ettiklerini, bu eğitim-öğretim yılı için şimdilik bir kısa filmin çekiminin tamamlandığını ve montaj çalışmaları bitince yarışmalara katılım sağlayacaklarını ifade etti.

“Okulu Gezerek Derslere Katıldı”
Okulda incelemelerde bulunurken karşılaştığı öğrencilerle bir süre sohbet edip Bilgisayar Programcılığı Atölyesindeki etkinlikleri de yakından izleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, 9, 10 ve 11. sınıflarda da derslere katıldı.
Bilişim Bölümünün Türk Dili ve Edebiyatı dersine iştirak eden Vali Ahmet Hamdi Nayir zamanımızı “Bilişim Çağı” diye tanımlayanlar olduğunu ifade ederek, “İnsanlığın her dönemi ağırlıklı meşguliyetine göre isimlendirilmiştir. Bir zamanlar avcılık, daha sonra tarım, sonra da sanayi ön plana çıkmıştır. Zamana isim veren de bu özellikler olmuştur. Zamanımızı en iyi tanımlayan özelliklerden biri de bilişimdir.

“Çağını Yakalamış Bir Okul”
Çağımızda öncelikle bilgiye ihtiyaç vardır, onun yanında bir teknolojiye ihtiyaç vardır, onun yanında da bunu çok net işleyecek bilgisayar gibi bazı gereçlere ihtiyaç vardır, işte bunlar bir araya gelince günümüzü bilişim çağı olarak adlandırıyoruz. Mesleki ve Teknik okullar denildiğinde aklımıza; torna tesviye, elektrik, metal veya mobilya gibi dallar ve alanlar gelirdi. Bugün gördüğümüz kadarıyla bu okulumuz, diğer meslek liselerinden farklı olarak çağı yakalamış bölümlerle yoluna devam ediyor. Özel olarak seçilip burada eğitim ve öğretim gören siz gençlerimizin, alanınızda çok başarılı olacağınıza inanıyoruz.

“Meslekte Başarılı Olmak İçin Dile Hakim Gerekiyor”
Bilişim ile Türk Dili ve Edebiyatının ne alakası var diyenler daima yanılırlar. İletişimin en önemli kaynağı konuşmaktır, dildir. Her konunun dille alakası vardır. Görev alanınızla, eğitim alanınızla ilgili de mutlaka çok sağlam bir dil bilgisine sahip olmanız gereklidir. Çok iyi bir doktor eğer iyi bir dil bilgisi ve hitabete sahip değilse hastası ile yeterli iletişim sağlayamaz, mühendis ya da diğer meslek dalları için de bu durum geçerlidir. Eğer akademik kadrolara talipseniz, üniversitede ders vereceğim ya da gelecekte bu daldaki bir okulda öğretmen olmak istiyorum diyorsanız, öncelikle dile hâkim olmanız gerekmektedir.

“Artık Cihazlar Birbirleriyle Konuşabiliyor”
Bilişimin önemli özelliği etkileşimdir. Artık cihazlar bile birbirini tanıyor. Bilgisayarlar, ona bağlanan yazıcıyı tanımak zorunda.  Sanayi 4.0’ın en ayırıcı özelliği cihazların birbiriyle de konuşabiliyor olmasıdır. İnsanlar gibi birbiriyle konuşan cihazlara doğru gidiyoruz. Sizler bu çağda doğmuş kişiler olarak bu konuları daha da iyi bilmelisiniz.

“Yeter ki İnanın”
Hepiniz hedefini belirlemiş kişiler olarak; gelecekte hangi okula gideceğini, bu ülkeye, insanlığa nasıl hizmet edeceğini bilen gençlerimizsiniz. Bizden aldığınız bu dünyayı daha iyi yerlere götürmeniz lazım, ailelerinizin ve bizlerin bu konudaki beklentilerine cevap vermeniz gerekiyor. Yeter ki başaracağınıza inanın, yapamayacağınız hiçbir şey olmadığını göreceksiniz” dedi.
Bir öğrencinin yeni binalarına kavuşan atölyelerdeki teknolojik aletlerin iyileştirilmesine yönelik talebini dinleyen Vali Nayir, “İnşallah imkânlar ölçüsünde arkadaşlarımız bu durumu halledeceklerdir. İktisat dersinde bizlere, ‘İhtiyaçlar sınırsızdır, ancak onları karşılayacak imkânlar sınırlıdır, iktisadın gayesi de, sonsuz ihtiyaçları kısıtlı imkânlarla karşılayabilmektir’ demişlerdi. İmkânlar dâhilinde sizlerin ihtiyaçları mutlaka karşılanacaktır” diye konuştu.

“Barış Pınarı Harekâtı İleride Tarihin Önemli Sayfalarında Yer Alacaktır”
Grafik-Fotoğraf Bölümünün Tarih dersinde öğrencilere çeşitli nasihatlerde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Nasıl ki geçmiş yıllarda yaşanan olayları bu derslerde işleyip analiz ediyorsak, şu an Kahraman Mehmetçiğimizin Suriye’nin kuzeydoğusunda, yerinden, yurdundan edilen insanların evlerine dönebilmesini sağlamak, sınırlarımızdaki olası saldırıları bertaraf etmek için teröristlere karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı da ileride mutlaka Tarih dersinde işlenecektir. İnsanlık var olduğu günden bu yana yaşanan her şey aslında bir ibret vesikasıdır, bunun için Tarihimizi iyi bilmemiz gerekiyor” diye söyledi.

“Tarihi Anlamak Geleceği Kestirmekten Daha Zordur”
Öğrencilik yıllarımda Tarih öğretmenimiz derse başlarken, ‘Tarihi anlamak, atiyi, yani geleceği kestirmekten daha da zordur’ derdi. Yani tarihi gerçek manasıyla anlayıp, çıkarılacak dersleri idrak etmenin, geleceği kestirmekten daha da zor olduğunu vurgulardı. Öğrenim süresi boyunca size öğretilen her şeyin zaman içerisinde size bir faydası mutlaka olacaktır.

“Başarmak İçin Sevmek Gerekiyor”
Gün gelecek bu sıralarda başkaları oturacak ve sizler onlara bizim gibi hitap edeceksiniz. Sevmek, başarmanın en önemli kısmıdır. Sevdiğiniz işi yapmaya ve mutlu olmaya çalışın, ayrıca hangi işi yaparsanız yapın en güzelini yapmaya çalışın. Sizlere her konuda güveniyoruz” dedi.
Sınıf gezisinde İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, önümüzdeki sezon Sakaryaspor formalarının tasarımı ile ilgili Grafik Tasarım Öğrencileri arasında yarışma düzenleneceğini ve öğrencilerin hazırlıklarına şimdiden başladığını belirtirken, Vali Nayir de Sakarya’mızın ortak paydalarından olan Sakaryaspor’a ve yarışmaya katılacak olan tüm tasarımcılara başarılar dileğinde bulundu.

“Eğitim Öncelikli Konularımız Arasında”
Daha sonra okulun Konferans Salonunda öğretmenlerle tanışma toplantısı gerçekleştiren Vali Ahmet Hamdi Nayir, her Çarşamba öğleden sonralarını bir okula ayırdıklarını, bu ziyaretler sırasında öğretmen ve öğrenciler ile bir araya gelip hayata dair paylaşımlarda bulunduklarını ifade ederek, “Yürütmüş olduğumuz kamu hizmetleri içerisinde emniyet, asayiş, sağlık, altyapı, turizm gibi çok farklı konulardan sorumluluğumuz var. İnsanımızı en çok ilgilendiren, ona en fazla temas eden konuların başında gelen eğitime de çok özel bir önem veriyoruz. Her ferdin, her ailenin, her ülkenin gündeminde, ajandasında mutlaka eğitim konusu vardır, olmalıdır. Sizlerin de, bizlerin de bu gündemin gerisinde kalmadan, tanınan imkânlar doğrultusunda daha da güzelini yapma gayreti içerisinde olmamız gerekiyor.

“Hem Öğretmen Hem de Velisiniz”
Ailelerinin bize emanet ettiği çocukları geleceği hazırlama görevimiz var, sizin çocuklarınız da muhtemelen bir başka öğretmene emanettir. Sizler başkalarının çocuklarına öğretmenlik yaparken, aynı zamanda bir veli pozisyonundasınız. Dolayısıyla eğitimin önemini bir veli olarak da değerlendirdiğiniz için bu durumu daha iyi anladığınızı düşünüyoruz.

“İyi Yetişmiş İnsan Gücüne İhtiyacımız Var”
Bu zor coğrafyada ayakta kalmanın çaresi, güçlü olmaktan geçiyor, bu güce sahip olmanın en önemli yolu da iyi yetişmiş insan gücüne sahip olmaktır. Yeraltı kaynaklarınızla, ormanlarınızla ya da sanayinizle güçlü olsanız dahi, bunların başında iyi yetişmiş insan gücüne sahip değilseniz başarıyı yakalayamazsınız. Sizler gibi kıymetli öğretmenlerimiz bizlere, İkinci Dünya Savaşında yerle bir olan, sanayisini kaybetmiş, şehirlerini kaybetmiş Japonya ve Almanya’nın, iyi yetişmiş insan gücü sayesinde çok kısa bir zamanda tekrar dünyanın lideri durumuna geldiklerini öğretmişlerdi. İşte önemli olan yetişmiş insan gücüne sahip olabilmektir. Bu zor coğrafyada ayakta kalmak için sizlere yüklenmiş olan böyle önemli bir görev var, sizler de bunu hakkıyla yerine getiriyorsunuz, buna inanıyoruz.

“Hayatı ve Ümitlerine Sahip Çıkmayı Öğretebilmeliyiz”
Çocuklarımızın mutlaka bir yönlendirmeye ihtiyacı var, mutlaka bir telkine ihtiyacı var, hayata dair sizlerin kıymetli paylaşımlarına ihtiyacı var, çocuklar kendilerine güvenirse geleceğe ait daha güzel şeyleri başarmamaları için hiçbir sebepleri yok demektir. Sınıf gezilerinde çocuklarımıza olabildiğince bu duyguyu verme gayretindeyiz. İstedikleri takdirde her şeyi başarabileceklerini, bu konuda hem bizlerin hem de öğretmenleri ve ailelerinin onlara güvendiklerini belirterek telkinde bulunmaya çalışıyorum. Önemli olan hayatı çocuklara öğretip, çocukların hayatla olan irtibatlarını, ümitlerini devem ettirebilmektir, bunu yapabilirsek çok önemli bir işi başarmış oluruz. Öğretmenlerimizin bir taraftan çocuklarımıza derslerle ilgili birikimlerini aktarırken, bir taraftan da hayatı öğretmeleri lazım, çocuğun kendine olan güvenini tazeleyip hayatta nereye konumlanması gerektiğini de öğretebilmelidir” diyerek baba ile oğlu arasında geçen ‘Hayatımın değeri nedir?’ isimli bir hikâyeyi de paylaştı.

“Çocukları İyi Yerlere Konumlandırmalıyız”
Hikâyede babanın oğluna hitaben, ‘Sen bizim gözümüzde bir mücevhersin ama önemli olan senin hayatta kendini nereye konumlandırdığındır. Sen kendini sokağa konumlandırırsan mahalle bakkalı mücevherin kıymetini bilemediği gibi sen de değerini fark edemezsin. Değerini bilenlerin yanına kendini konumlandırırsan kıymetin ortaya çıkar. Bir kıymetli taştan değerli takılar yapılabildiği gibi sen de kıymetini bilenlerin elinde olağanüstü değer kazanabilirsin’ sözlerini paylaşan Vali Nayir, “Aileler, öğretmenler, bizler gerçekten çocuklarımızı çok iyi yerlere konumlandırsak, inanıyorum ki çocuklarımız çok daha başarılı, çok daha verimli yetişeceklerdir. Kendisini bir yere konumlandıramadığı için heder olup giden çok gencimiz var. Kim, neye uygunsa onu oraya konumlandırma kabiliyeti geliştirmeliyiz. Bunun adına da yaşam koçluğu diyoruz. 

“Başarı Hikâyelerinin Kahramanları Öğretmenlerdir”
Dünyadaki başarı hikâyelerinin hepsinin altında bir öğretmen dokunuşu olduğuna inanıyorum. Sizlerin başarılarında, şu an yürüttüğünüz faydalı işlerde de öğretmenlerinizin yönlendirmeleri olmuştur. Ülkemizin, İlimizin ihtiyaç duyduğu güzel insanların yetişmesinde, dünyanın ihtiyaç duyduğu güzelliklerin oluşmasında sizlerin dokunuşları, hayata konumlandırmaları etkili olacaktır.

“Birbirinize de Öğretmen Olun”
Bu kadar iyi eğitim almış, yetkin bir kadronun bir arada bulunup birbirinin olumlu taraflarını örnek alması ve bir tecrübe paylaşımı yapmaları gerektiği kanaatindeyiz. Burada özel bir aile duygusu içerisinde daha iyiyi başarmanın yollarının arandığına inanıyorum. En kıdemlilerle yeni nesil eğitimcilerimizi bir arada bulunduran Öğretmenler Odası başarı için de büyük fırsattır. Kıdemli olanların tecrübesi ile mesleğe yeni başlayanların enerjisi birleştiğinde başarı da ardından gelir. Ziyaret ettiğimiz okullarda genellikle birlik ve beraberlik duygusunun yaşandığına ve yöneticilerin de bununla övündüklerine şahit olduk. Bu durum bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Öğrencilerinize olduğu kadar birbirinize de öğretmen olmanızı istiyoruz” diye sözlerine ekledi.

Çok özel bölümlerin yer aldığı böylesi okulların kıymetinin bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, ziyaretin sonunda tüm eğitimcilerle öğrencilere başarı dileğinde bulundu.
 

EĞİTİM

Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor

“Kısa Film Dalında Türkiye Dereceleri Mevcut”
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş’ın da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i okul girişinde karşılayan Okul Müdürü Mithat Şahin genel bir bilgilendirmede bulunurken; 2005 yılında açılan okulda diğer meslek liselerinde bulunmayan alanlarda eğitim verdiklerini, 16 derslik, 2 atölye ve 50 öğretmen ile birlikte 569 gündüzlü, 138 mesleki açık lise öğrencisi ile eğitim-öğretime devam ettiklerini, 6 Bilgisayar Laboratuvarı, 3 Radyo Televizyon Laboratuvarı, 5 Elektronik Laboratuvarı ve 3 Grafik-Fotoğraf Laboratuvarına sahip olduklarını, Radyo-TV bölümünün çeşitli kısa film yarışmalarına katılarak okullarını temsil ettiğini, bu yarışmalarda 5’i Türkiye birinciliği, biri Türkiye ikinciliği, biri de Türkiye üçüncülüğü olmak üzere 14 Türkiye derecesi ve 2 İl birinciliği elde ettiklerini, bu eğitim-öğretim yılı için şimdilik bir kısa filmin çekiminin tamamlandığını ve montaj çalışmaları bitince yarışmalara katılım sağlayacaklarını ifade etti.

“Okulu Gezerek Derslere Katıldı”
Okulda incelemelerde bulunurken karşılaştığı öğrencilerle bir süre sohbet edip Bilgisayar Programcılığı Atölyesindeki etkinlikleri de yakından izleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, 9, 10 ve 11. sınıflarda da derslere katıldı.
Bilişim Bölümünün Türk Dili ve Edebiyatı dersine iştirak eden Vali Ahmet Hamdi Nayir zamanımızı “Bilişim Çağı” diye tanımlayanlar olduğunu ifade ederek, “İnsanlığın her dönemi ağırlıklı meşguliyetine göre isimlendirilmiştir. Bir zamanlar avcılık, daha sonra tarım, sonra da sanayi ön plana çıkmıştır. Zamana isim veren de bu özellikler olmuştur. Zamanımızı en iyi tanımlayan özelliklerden biri de bilişimdir.

“Çağını Yakalamış Bir Okul”
Çağımızda öncelikle bilgiye ihtiyaç vardır, onun yanında bir teknolojiye ihtiyaç vardır, onun yanında da bunu çok net işleyecek bilgisayar gibi bazı gereçlere ihtiyaç vardır, işte bunlar bir araya gelince günümüzü bilişim çağı olarak adlandırıyoruz. Mesleki ve Teknik okullar denildiğinde aklımıza; torna tesviye, elektrik, metal veya mobilya gibi dallar ve alanlar gelirdi. Bugün gördüğümüz kadarıyla bu okulumuz, diğer meslek liselerinden farklı olarak çağı yakalamış bölümlerle yoluna devam ediyor. Özel olarak seçilip burada eğitim ve öğretim gören siz gençlerimizin, alanınızda çok başarılı olacağınıza inanıyoruz.

“Meslekte Başarılı Olmak İçin Dile Hakim Gerekiyor”
Bilişim ile Türk Dili ve Edebiyatının ne alakası var diyenler daima yanılırlar. İletişimin en önemli kaynağı konuşmaktır, dildir. Her konunun dille alakası vardır. Görev alanınızla, eğitim alanınızla ilgili de mutlaka çok sağlam bir dil bilgisine sahip olmanız gereklidir. Çok iyi bir doktor eğer iyi bir dil bilgisi ve hitabete sahip değilse hastası ile yeterli iletişim sağlayamaz, mühendis ya da diğer meslek dalları için de bu durum geçerlidir. Eğer akademik kadrolara talipseniz, üniversitede ders vereceğim ya da gelecekte bu daldaki bir okulda öğretmen olmak istiyorum diyorsanız, öncelikle dile hâkim olmanız gerekmektedir.

“Artık Cihazlar Birbirleriyle Konuşabiliyor”
Bilişimin önemli özelliği etkileşimdir. Artık cihazlar bile birbirini tanıyor. Bilgisayarlar, ona bağlanan yazıcıyı tanımak zorunda.  Sanayi 4.0’ın en ayırıcı özelliği cihazların birbiriyle de konuşabiliyor olmasıdır. İnsanlar gibi birbiriyle konuşan cihazlara doğru gidiyoruz. Sizler bu çağda doğmuş kişiler olarak bu konuları daha da iyi bilmelisiniz.

“Yeter ki İnanın”
Hepiniz hedefini belirlemiş kişiler olarak; gelecekte hangi okula gideceğini, bu ülkeye, insanlığa nasıl hizmet edeceğini bilen gençlerimizsiniz. Bizden aldığınız bu dünyayı daha iyi yerlere götürmeniz lazım, ailelerinizin ve bizlerin bu konudaki beklentilerine cevap vermeniz gerekiyor. Yeter ki başaracağınıza inanın, yapamayacağınız hiçbir şey olmadığını göreceksiniz” dedi.
Bir öğrencinin yeni binalarına kavuşan atölyelerdeki teknolojik aletlerin iyileştirilmesine yönelik talebini dinleyen Vali Nayir, “İnşallah imkânlar ölçüsünde arkadaşlarımız bu durumu halledeceklerdir. İktisat dersinde bizlere, ‘İhtiyaçlar sınırsızdır, ancak onları karşılayacak imkânlar sınırlıdır, iktisadın gayesi de, sonsuz ihtiyaçları kısıtlı imkânlarla karşılayabilmektir’ demişlerdi. İmkânlar dâhilinde sizlerin ihtiyaçları mutlaka karşılanacaktır” diye konuştu.

“Barış Pınarı Harekâtı İleride Tarihin Önemli Sayfalarında Yer Alacaktır”
Grafik-Fotoğraf Bölümünün Tarih dersinde öğrencilere çeşitli nasihatlerde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Nasıl ki geçmiş yıllarda yaşanan olayları bu derslerde işleyip analiz ediyorsak, şu an Kahraman Mehmetçiğimizin Suriye’nin kuzeydoğusunda, yerinden, yurdundan edilen insanların evlerine dönebilmesini sağlamak, sınırlarımızdaki olası saldırıları bertaraf etmek için teröristlere karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı da ileride mutlaka Tarih dersinde işlenecektir. İnsanlık var olduğu günden bu yana yaşanan her şey aslında bir ibret vesikasıdır, bunun için Tarihimizi iyi bilmemiz gerekiyor” diye söyledi.

“Tarihi Anlamak Geleceği Kestirmekten Daha Zordur”
Öğrencilik yıllarımda Tarih öğretmenimiz derse başlarken, ‘Tarihi anlamak, atiyi, yani geleceği kestirmekten daha da zordur’ derdi. Yani tarihi gerçek manasıyla anlayıp, çıkarılacak dersleri idrak etmenin, geleceği kestirmekten daha da zor olduğunu vurgulardı. Öğrenim süresi boyunca size öğretilen her şeyin zaman içerisinde size bir faydası mutlaka olacaktır.

“Başarmak İçin Sevmek Gerekiyor”
Gün gelecek bu sıralarda başkaları oturacak ve sizler onlara bizim gibi hitap edeceksiniz. Sevmek, başarmanın en önemli kısmıdır. Sevdiğiniz işi yapmaya ve mutlu olmaya çalışın, ayrıca hangi işi yaparsanız yapın en güzelini yapmaya çalışın. Sizlere her konuda güveniyoruz” dedi.
Sınıf gezisinde İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, önümüzdeki sezon Sakaryaspor formalarının tasarımı ile ilgili Grafik Tasarım Öğrencileri arasında yarışma düzenleneceğini ve öğrencilerin hazırlıklarına şimdiden başladığını belirtirken, Vali Nayir de Sakarya’mızın ortak paydalarından olan Sakaryaspor’a ve yarışmaya katılacak olan tüm tasarımcılara başarılar dileğinde bulundu.

“Eğitim Öncelikli Konularımız Arasında”
Daha sonra okulun Konferans Salonunda öğretmenlerle tanışma toplantısı gerçekleştiren Vali Ahmet Hamdi Nayir, her Çarşamba öğleden sonralarını bir okula ayırdıklarını, bu ziyaretler sırasında öğretmen ve öğrenciler ile bir araya gelip hayata dair paylaşımlarda bulunduklarını ifade ederek, “Yürütmüş olduğumuz kamu hizmetleri içerisinde emniyet, asayiş, sağlık, altyapı, turizm gibi çok farklı konulardan sorumluluğumuz var. İnsanımızı en çok ilgilendiren, ona en fazla temas eden konuların başında gelen eğitime de çok özel bir önem veriyoruz. Her ferdin, her ailenin, her ülkenin gündeminde, ajandasında mutlaka eğitim konusu vardır, olmalıdır. Sizlerin de, bizlerin de bu gündemin gerisinde kalmadan, tanınan imkânlar doğrultusunda daha da güzelini yapma gayreti içerisinde olmamız gerekiyor.

“Hem Öğretmen Hem de Velisiniz”
Ailelerinin bize emanet ettiği çocukları geleceği hazırlama görevimiz var, sizin çocuklarınız da muhtemelen bir başka öğretmene emanettir. Sizler başkalarının çocuklarına öğretmenlik yaparken, aynı zamanda bir veli pozisyonundasınız. Dolayısıyla eğitimin önemini bir veli olarak da değerlendirdiğiniz için bu durumu daha iyi anladığınızı düşünüyoruz.

“İyi Yetişmiş İnsan Gücüne İhtiyacımız Var”
Bu zor coğrafyada ayakta kalmanın çaresi, güçlü olmaktan geçiyor, bu güce sahip olmanın en önemli yolu da iyi yetişmiş insan gücüne sahip olmaktır. Yeraltı kaynaklarınızla, ormanlarınızla ya da sanayinizle güçlü olsanız dahi, bunların başında iyi yetişmiş insan gücüne sahip değilseniz başarıyı yakalayamazsınız. Sizler gibi kıymetli öğretmenlerimiz bizlere, İkinci Dünya Savaşında yerle bir olan, sanayisini kaybetmiş, şehirlerini kaybetmiş Japonya ve Almanya’nın, iyi yetişmiş insan gücü sayesinde çok kısa bir zamanda tekrar dünyanın lideri durumuna geldiklerini öğretmişlerdi. İşte önemli olan yetişmiş insan gücüne sahip olabilmektir. Bu zor coğrafyada ayakta kalmak için sizlere yüklenmiş olan böyle önemli bir görev var, sizler de bunu hakkıyla yerine getiriyorsunuz, buna inanıyoruz.

“Hayatı ve Ümitlerine Sahip Çıkmayı Öğretebilmeliyiz”
Çocuklarımızın mutlaka bir yönlendirmeye ihtiyacı var, mutlaka bir telkine ihtiyacı var, hayata dair sizlerin kıymetli paylaşımlarına ihtiyacı var, çocuklar kendilerine güvenirse geleceğe ait daha güzel şeyleri başarmamaları için hiçbir sebepleri yok demektir. Sınıf gezilerinde çocuklarımıza olabildiğince bu duyguyu verme gayretindeyiz. İstedikleri takdirde her şeyi başarabileceklerini, bu konuda hem bizlerin hem de öğretmenleri ve ailelerinin onlara güvendiklerini belirterek telkinde bulunmaya çalışıyorum. Önemli olan hayatı çocuklara öğretip, çocukların hayatla olan irtibatlarını, ümitlerini devem ettirebilmektir, bunu yapabilirsek çok önemli bir işi başarmış oluruz. Öğretmenlerimizin bir taraftan çocuklarımıza derslerle ilgili birikimlerini aktarırken, bir taraftan da hayatı öğretmeleri lazım, çocuğun kendine olan güvenini tazeleyip hayatta nereye konumlanması gerektiğini de öğretebilmelidir” diyerek baba ile oğlu arasında geçen ‘Hayatımın değeri nedir?’ isimli bir hikâyeyi de paylaştı.

“Çocukları İyi Yerlere Konumlandırmalıyız”
Hikâyede babanın oğluna hitaben, ‘Sen bizim gözümüzde bir mücevhersin ama önemli olan senin hayatta kendini nereye konumlandırdığındır. Sen kendini sokağa konumlandırırsan mahalle bakkalı mücevherin kıymetini bilemediği gibi sen de değerini fark edemezsin. Değerini bilenlerin yanına kendini konumlandırırsan kıymetin ortaya çıkar. Bir kıymetli taştan değerli takılar yapılabildiği gibi sen de kıymetini bilenlerin elinde olağanüstü değer kazanabilirsin’ sözlerini paylaşan Vali Nayir, “Aileler, öğretmenler, bizler gerçekten çocuklarımızı çok iyi yerlere konumlandırsak, inanıyorum ki çocuklarımız çok daha başarılı, çok daha verimli yetişeceklerdir. Kendisini bir yere konumlandıramadığı için heder olup giden çok gencimiz var. Kim, neye uygunsa onu oraya konumlandırma kabiliyeti geliştirmeliyiz. Bunun adına da yaşam koçluğu diyoruz. 

“Başarı Hikâyelerinin Kahramanları Öğretmenlerdir”
Dünyadaki başarı hikâyelerinin hepsinin altında bir öğretmen dokunuşu olduğuna inanıyorum. Sizlerin başarılarında, şu an yürüttüğünüz faydalı işlerde de öğretmenlerinizin yönlendirmeleri olmuştur. Ülkemizin, İlimizin ihtiyaç duyduğu güzel insanların yetişmesinde, dünyanın ihtiyaç duyduğu güzelliklerin oluşmasında sizlerin dokunuşları, hayata konumlandırmaları etkili olacaktır.

“Birbirinize de Öğretmen Olun”
Bu kadar iyi eğitim almış, yetkin bir kadronun bir arada bulunup birbirinin olumlu taraflarını örnek alması ve bir tecrübe paylaşımı yapmaları gerektiği kanaatindeyiz. Burada özel bir aile duygusu içerisinde daha iyiyi başarmanın yollarının arandığına inanıyorum. En kıdemlilerle yeni nesil eğitimcilerimizi bir arada bulunduran Öğretmenler Odası başarı için de büyük fırsattır. Kıdemli olanların tecrübesi ile mesleğe yeni başlayanların enerjisi birleştiğinde başarı da ardından gelir. Ziyaret ettiğimiz okullarda genellikle birlik ve beraberlik duygusunun yaşandığına ve yöneticilerin de bununla övündüklerine şahit olduk. Bu durum bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Öğrencilerinize olduğu kadar birbirinize de öğretmen olmanızı istiyoruz” diye sözlerine ekledi.

Çok özel bölümlerin yer aldığı böylesi okulların kıymetinin bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, ziyaretin sonunda tüm eğitimcilerle öğrencilere başarı dileğinde bulundu.
 

GÜNDEM

Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor

Adapazarı Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Coşkun Bakırtaş ve İlçe Milli Eğitim Müdür Ziya Cevherli’nin de eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’e bilgiler veren Okul Müdürü Recep Almaz, 52 kişilik eğitim kadrosuyla 939 öğrencileri bulunduğunu, bilimsel ve sportif faaliyetlerin yanı sıra, beyaz bayrak, beslenme dostu okul, veli-öğretmen görüşme hattı gibi birçok projeleri de bulunduğunu kaydetti.

5-B, 5/C, 6/F ve 7/F sınıflarında Sosyal Bilgiler, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce derslerine katılarak öğrencilerle bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, Ahilik Teşkilatının konu edindiği Sosyal Bilgiler dersindeki Şed Kuşatma Töreni gösterisini çok beğendiğini ifade etti. Öğrencilerin sevgi gösterisinde bulunup hatıra fotoğrafı çektirme isteklerini de yerine getiren Vali Ahmet Hamdi Nayir, öğrencilere değişik konularda sorular yöneltip görüş ve taleplerini de dinledi.

“Matematik Hayatın Kalbidir”
Matematik dersinde matematiğin hayatımızdaki yerinin tartışılmaz olduğunu belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bir gün sizler de bu okuldan mezun olacaksınız ve daha sonra yetkili bir konuma geldiğinizde tekrar buraya gelip buradakilerin bir ihtiyacı olup olmadığını soracaksınız. Herkes sizin iyi bir birey olmanız için gayret gösteriyor. Müdürünüz, öğretmenleriniz ve aileleriniz sizi geleceğe daha iyi hazırlamak için uğraş veriyor. Bunun farkında olduğunuzu biliyoruz, ancak bunun karşılığını da verebilmeniz gerekiyor. Her alanda başarılı olup, ülkemizin idaresini, ülkemizin gelecekteki yönetimini, sanayisini, tarımını hep sizler yöneteceksiniz. Öğretmeninizin yerine geçip böylesi sınıflarda ders vereceksiniz. Bunu başaracağınıza yürekten inanıyorum” dedi.

“Sait Faik’in Hikâyelerini Mutlaka Okuyun”
Öğrencilere okula adının verildiği Sait Faik Abasıyanık’ı tanıyıp tanımadıklarını da soran Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Okuduğunuz ve yaşadığınız ilden okula ismini verebilecek derecede başarılı olmuş bir yazar yetiştirmek çok güzel bir olaydır. Umarım sizler de gelecekte çok çalışıp başarılı olursunuz ve böylesi eğitim yuvalarına isimleriniz verilir. Unutmayalım ki hiçbir başarı tesadüfen olmuyor. Okulunuzun adını taşıyan yazarımız Sait Faik Abasıyanık’ın çok güzel hikâyeleri var, okumanızı tavsiye ediyorum. Başarılı olmuş sanatçıları, bilim adamlarını, iş adamlarını, sporcuları örnek alıp onların yerini doldurmanızı istiyoruz.

“Doğruyu Bilmek ve Onu Uygulamak Önemli”
Donanım ve teknolojik imkânlar açısından okuduğunuz okullar ve ders gördüğünüz sınıflarda her şey mevcut.  Ben sizin yaşınızdayken bir sırada 2 kişi oturduğumuzu hatırlamam. Genellikle 3 kişi otururduk ve hatta kollarımızı rahat hareket ettiremezdik. Şuandaki şartlara bakarsak, sizlerden beklentilerimizin de o oranda yüksek olması hakkımızdır. Çalışkan olmanızı, dürüst olmanızı, saygılı olmanızı, çevreye karşı duyarlı olmanızı istiyoruz. Geriye sadece bunları uygulayabilmek kalıyor. Doğruyu bilmek yetmiyor, doğru bildiğimizi bir de uygulamamız gerekiyor. Ziyaret ettiğim tüm sınıflarda öğrencilerimizin istek ve taleplerini dinleyip, onları yerine getirmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra bizlerin de sizlerden beklentilerini ifade ediyoruz. Bizler teker teker saymasak da herkes kendisinden neler beklediğimizi çok iyi biliyor” diye konuştu.

“Kutsal Değerlerimize Sahip Çıkın”
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde de öğrencilere sorular yönelten Vali Nayir, “Miraç Kandilinin ne anlama geldiğini, Peygamber Efendimizin bu gecede neler yaptığını ve bizlerin neler yapması gerektiğini hepiniz Maşallah biliyorsunuz. Sizlerden en önemli isteğimiz, kutsal değerlerimize sahip çıkmanız, sorumluluklarınızın bilincinde olmanız ve hangi mesleği seçerseniz seçin en iyisi olmaya çalışmanızdır” dedi.

“İyi Yetişmiş Bir Nesle İhtiyacımız Var”
Öğretmenler Odasında okul yönetimi ve öğretmenlerle de tanışma toplantısı gerçekleştiren Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Eğitimin önemini hayatımıza dokunan, bizlere yön veren ve belki de bugün geldiğimiz noktaları borçlu olduğumuz sizler gibi öğretmenlerimizden öğrendik. Size emanet edilen çocuklarımızın hayatına dokunarak onları iyi bir şekilde yönlendirmeye talip olduğunuzu da iyi biliyoruz. Sizlerle birlikte aynı havayı soluyup sizlerin istek ve görüşlerini dinlerken, beklentilerimizi de dile getirmek istiyoruz. Her şeyden önce çok iyi yetişmiş bir geleceğe, geleceğimize yön verecek iyi bir nesle ihtiyacımız olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

“Çocuklarımız Sorumluluk Sahibi Olmalılar”
Ancak yalnızca bilgi dolu ve girdiği sınavları başarıyla geçen bir nesil değil arzuladığımız, aynı zamanda onlara değerler eğitimi dediğimiz değerleri de vermek hayatlarında çok önemli bir yer tutacaktır. Bu konuda başarı sağlayıp sağlayamadığımız da tartışılır. Çocuklarımızın sorumluluk hissetmesinin yanında, kendisini hiçbir şeyden kopuk olarak görmemesi de gerekiyor. Her çocuğumuz bir soy isim taşıdığına göre, öğretmenlerimizin onlara üzerlerinde bir aile sorumluluğu olduğunu iyice öğretebilmesi gerekiyor. Yani ailelerinin birer ferdi olarak sorumlulukları olduğunu, başarılarıyla övünecek veya uygun olmayan bir durumda üzülecek bir aileleri olduğunun farkında olmalarını sağlamalıyız. Yine bir şehir sorumluluğu olmalı çocukların üzerinde. Burada yetiştirdiğimiz çocuklar bir gün belki üniversiteyi başka şehirde okuyacak.

Gittiği yerlerde Sakarya’yı temsil ettiğinden dolayı, şehrini iyi ya da kötü bir şekilde tanıtacağı büyük bir sorumluluk taşıdığının farkında olmasını öğretmeliyiz. Ailesinin sorumluluğunu üstlendiğini, yaşadığı ilin-ilçenin sorumluluğunu üstlendiğini, eğer temsil ettiği bir görevi varsa, bir öğretmen olacaksa mesela, o camianın sorumluluğunu hissetmesini bu yaşlarda öğretmemiz gerektiği inancındayım. İyi bir insan olmanın yolu buradan geçiyor. Dört işlemi çok iyi bilen, tarih alanındaki bütün soruları bize tam olarak ifade eden bir çocuk bize mutluluk verse de, bunlardan daha önemlisi iyi duygulara sahip, sorumluluğunu hisseden bir nesil yetiştirmek daha büyük bir sevinç kaynağıdır.

“Çocuklarımızı En İyi Öğretmenler Yönlendirebilir”
Bizim çocuklara kazandırmamız gereken en önemli özelliklerden birisi olan sorumluluk duygusunu elbette ki en iyi sizler öğretebilirsiniz. Çocuklarımızın hayatta tek başına olmadığını, temsil ettiği bir ailesi olduğunu, yaşadığı bölgenin temsilcisi olacağını, milletin bir temsilcisi olacağını anlatıp kendisini daha sorumlu hissettirirsek, davranışlarını da buna göre yönlendirebiliriz. Eğer biz bu duyguları verebiliyorsak, çocuk da o sorumluluk duygularıyla yetişip geliyorsa geleceğe daha hazır bir neslimiz olacak demektir.

“Teknoloji Çocuğu Bizim Elimizden Almasın”
Eskiye nazaran gelişen ve değişen teknolojinin olumsuz yanlarını da hesaba katarsak, çocuğu terbiye etmedeki imkânlarımızın daha da daraldığını görebiliyoruz. Dikkatle takip etmediğimiz takdirde, iletişim alanındaki gelişmeler çocuğu bizim elimizden almaya başlıyor, çocuğu da kendi iç dünyasına kapatarak, sorumluluklarını da biraz unutturuyor. Dolayısıyla bizim özel bir programla okullarımızda olabildiğince çocuklarımıza bu sorumluluklarını tekrar tekrar hatırlatmamız lazım.
“Çocukların Başarısında ve Hatalarında Bizim de Payımız Var”

Eğer çocuklarımız herhangi bir konuda başarı sağlarsa, bu başarıya yalnızca kendisi değil, ailesi, akrabaları ve hatta çevresindeki insanlar da sevineceklerdir. Ayrıca hatalı bir davranışta bulunmasının sorumlusu da yalnızca kendileri değildir. Böyle bir durumda faturanın aynı zamanda ailesi ve çevresindekilere de kesileceğini hissetmesi, attığı her adımda o sorumluluğu bilerek yürümesi lazım.  Eğer öğretmenlerimiz bu konuda üzerlerine düşeni daha özverili bir şekilde yaparlarsa, zannediyorum ki bizim iyi insan yetiştirme konusundaki gayretimiz şekillenir ve başarımızı da ona göre yönlendirmiş oluruz” diye konuştu.

Öğretmenlerin meslekteki başarılarının öğrenciler üzerinde büyük bir etki bıraktığına da değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir, tüm öğretmen ve öğrencilere başarılar diledikten sonra okuldan ayrıldı.

GÜNDEM

Vali NAYiR Okul Ziyaretlerini sürdürüyor

Arifiye Kaymakamı Bekir Dınkırcı, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gülaç’ın da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir, her iki okulda incelemelerde bulundu. 

“ÖĞRENCİLER İLE İŞ DÜNYASI BURADA BULUŞUYOR”
SATSO, Sakarya Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde yaptırılan okulun Milli Eğitim Bakanlığının 11 ilde pilot proje olarak başlattığı Tematik Lise uygulamasında Sakarya’da Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları kapsamına alındığını belirten Tematik Meslek Lisesi Okul Müdürü Fatih Şumnulu, Motorlu Araçlar Teknolojisi alanında ihtisaslaşarak ülkemizdeki 18 Tematik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden birisi olduklarını, öğrencileri iş dünyasının ihtiyaçları ile buluşturmaya gayret gösterdiklerini ifade ederken, Şehit Muhammet Fatih Safitürk Anadolu Lisesi Müdürü Fatma Ergen de, okulun genel durumu ve yapılan faaliyetler hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Tematik Meslek Lisesinde bulunan atölyede motorlu araçlar üzerine eğitim gören öğrencilerin çalışmalarını izleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir’e öğretmenler de, teknik içeriğe ilişkin bilgiler verdi. 

“BAŞARILABİLECEK EN GÜZEL ŞEYLERDEN BİRİSİNİ YAPIYORSUNUZ”
Her iki okulda sınıfları gezip öğrencilerle bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, Sakarya’da anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde 800 civarında okul bulunduğunu, her hafta bir okulu ziyaret edebildiğini ve hepsini ziyaret etme imkânı olmadığından ziyaret ettikleri okulun diğer 800 okulu temsil ettiğini, bir araya geldikleri öğrencilerin 180 bin öğrenciyi temsil ettiğini, yine aynı ortamı paylaştıkları öğretmenlerin de 12 bin öğretmeni temsil ettiğini düşündüklerini belirterek, “Ülke genelinde pilot okul olarak seçilmiş Tematik Meslek Lisesine sizler bir meslek sahibi olmayı arzulayarak geldiniz. Elinizin emeğiyle, bir sanat öğrenip para kazanmak, geçiminizi sağlayıp hayatta güzel bir yer edinmek, başarılabileceğiniz en güzel şeylerden birisidir. Bundan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Bir meslek dalında uzmanlaşmak için buraya gelmiş ve ailelerinizin de yüz akı olmuşsunuz. Yaptığı işi en güzel yapan öğrenciler de sizler olursunuz İnşallah. Aileleriniz, öğretmenleriniz ve bizler sizlere güveniyoruz, sizler de daha güzelini başarabileceğiniz konusunda kendinize güvenin. İnanıyorum ki evde çalışma ortamınız müsaittir, gezip gördüğümüz kadarıyla okullarınızdaki ortam da müsait. Başarabilmeniz için her şey müsait, başarısız olmak için hiçbir sebep görünmüyor. Yeter ki inanalım, güvenelim ve hep beraber başaralım” dedi.

“TİYATRO İNSANLIĞA ÖNEMLİ MESAJLAR VERİR”
Tiyatro konulu derste öğrencilere sorular yöneltip o önemli sahneyi görmeleri konusunda öğütler veren Vali Nayir, Tiyatronun; konusu insan olan, hedefi insan olan, sermayesi insan olan en eski güzel sanatlardan birisi olduğunu ifade ederek, tiyatroyla insanlığa önemli mesajlar verebileceğimizi çok iyi bilmemiz gerektiğini söyledi.

“NÜFUSUZUMUZUN DÖRTTE BİRİNİ ÖĞRENCİLER OLUŞTURUYOR”
En son açıklanan verilere göre İlimizin nüfusunun 1.010.700 olduğunu belirten Vali Nayir, “Bu nüfus içerisinde sizler gibi bu sıralarda eğitim-öğretim gören öğrenci sayımız 180 bindir, üniversiteyi de dâhil edersek yaklaşık 250 bin-260 bin öğrencimiz olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla nüfusumuzun dörtte biri öğrencilerden oluşuyor. Bununla birlikte eğitim aslında nüfusumuzun tamamını ilgilendiriyor. Anne-babalarınız da sizlerin eğitimini düşündüğü için, onlar da eğitimle iç içedir. Bizler de eğitim konusunda neler yapıldığını, öğrencilerimizin durumlarının neler olduğunu ve okullarda herhangi bir sorun olup olmadığını yerinde görmek, sizlere nasıl bir katkımız olabilir düşüncesiyle ziyarette bulunuyoruz.

“ÖNCE ÇOK İYİ İNSAN OLMAK LAZIM”
Üniversitede hangi bölümü seçerseniz seçin, önce iyi birer insan olmaya gayret etmelisiniz. Çok iyi mühendisler tarihte gaz odalarında insanları yakabildi, çok iyi hukukçular çok yanlış kararlar verebildi, yani meslekte çok iyi olabilirisiniz, ancak öncelikle çok iyi insan olmalısınız. Zaten iyi birer insan olmayı başarırsanız, arkasından mesleki başarılar de gelecektir. Bizim yerimize geçecek ve daha iyilerini başaracak nesil sizler olacaksınız. Öğretmenlerinizden daha başarılı öğretmenler çıkması lazım, bizlerden daha iyi yönetecek idarecilerin içinizden çıkması lazım. Daha iyisi çıkmaz ise zarardayız demektir.

“KENDİ KARARINIZI VEREBİLMELİSİNİZ”
Ayrıca hangi bölümde okuyup, hangi mesleği icra edeceğinize kendiniz karar verebilmelisiniz. ‘Ben hayatta hiç yorulmadım, çünkü sevmediğim hiçbir işi yapmadım’ diye çok güzel bir söz vardır. Sevdiğiniz işi yaparsanız ömür boyu hiçbir zaman yorulmazsınız. Kendi kararlarınızı verebileceğinize ve ayakta kalabileceğinize inanıyoruz. Üzerinizde çok büyük sorumluluklar var, gittiğiniz her yerde ailenizi temsil ediyorsunuz, ili temsil ediyorsunuz. Başka bir ilde okursanız, Sakarya’yı da temsil edeceksiniz. İnsan olma sorumluluğunu unutmamalıyız. Bu sorumlulukların bilinciyle hareket edersek, her şey çok daha güzel olur. Başaranlar sizlerden daha iyi durumlarda okumadılar. Bunun en güzel örneği de, Nobel Kimya Ödülü almış vatandaşımız Aziz Sancar’dır” diye sözlerine ekledi.
Öğretmenler Odasında okul yönetimi ve öğretmenlerle de bir araya gelen Vali Nayir, onların da talep ve görüşlerini dinleyerek görevlerinde başarılar diledi.