Vali Nayir Okul Ziyaretlerini Sürdürüyor
“Her Alanda Başarılarımız Var”
İl Milli Eğitim Müdür Vekili Naci Doyuk, Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş ile Müdür Yardımcılarının da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i karşılayarak okullarında ağırlamaktan onur duyduklarını ifade eden Okul Müdürü Ekrem Güneş genel durum hakkında bilgiler vererek, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından bu yana sınavla öğrenci alan okullarının o dönem ülkemizde yalnızca Anadolu sıfatına sahip 8 okuldan birisi olduğunu, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere önem verdiklerini, idarecilerle birlikte 29 öğretmenleri bulunduğunu, 2 yıldır açık olan Ortaokul ile birlikte öğrenci sayısının 250 olduğunu belirtti.
Okulu gezerek incelemelerde bulunurken Nöbetçi Öğrenci ve Kantin İşletmecisi ile de bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, daha sonra sınıflarda öğrencilerle bir araya geldi.
“Coğrafya Bir Milletin Kaderidir”
9. sınıf rüzgâr konulu Coğrafya dersinde İbn-i Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözüne değinen Vali Nayir, “Sınıfınızda Özbekistan, Filistin, Irak gibi 18 farklı ülkeden arkadaşlarınız varmış. 18 farklı kültür ve 18 farklı coğrafya iç içe yaşıyor. Doğup büyüdüğünüz coğrafyalar sizin kültürünüzde, karakterinizde, hayat anlayışınızda önemli değişiklikler yapabilir. Dünyaya gelmenize vesile olan aileniz de, kaderinizdir.
Görmüş olduğunuz bu dersler de hayatınızın bir parçasıdır. İklimiyle, toprak yapısıyla, nem derecesi ve sıcaklık derecesiyle yaşadığınız coğrafya, her şeyiyle sizi ilgilendiren konular içeriyor. Devletimiz de işte kaderinizi etkileyen bu konuları müfredatınıza coğrafya diye bir ders ile birlikte koymuş. Coğrafya dersi iklim, bitki örtüsü, deprem gibi hayatımızı birebir etkileyen hususları içermesi bakımından çok önemli bir alandır” dedi.
“Gönül Bağı İle Her Şey Kolaylaşır”
10. sınıf Matematik dersinde sayılar konusuna değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Karmaşık sayıları çok iyi bilmenizin size nerelerde yarayacağını iyi bilmeniz lazım. Dersi sevmenin yolu öğretmeni sevmekten geçiyor, dersi sevdirmenin yolu da öğretmeninin kendisini sevdirmesinden geçiyor. Eğer öğretmenlerle öğrenciler arasında iyi bir münasebet varsa, bir gönül bağı varsa işimiz daha da kolaylaşır” diyerek öğrencilerin Türkçe öğrenmeye çalışan misafir öğrencilerden onların dilini de öğrenebileceklerini söyledi.
“Zamanın Kıymetini Bilin”
12. sınıfta türev konulu Matematik dersine katılım gösteren Vali Nayir, “1977-1978 eğitim-öğretim yılında ben de sizler gibi bir okulun 12’inci sınıfında bulunuyordum. Zaman çok hızlı geçti ve şimdi buralara kadar geldik, sizler için de durum öyle olacak gençler, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Bir gün bu öğrencilik de bitecek, ondan sonra da hayata atılıp çalışmaya başlayacaksınız.
Müfredatınıza giren her konu mutlaka bir yerde işinize yarayacaktır, boşuna konulmamıştır. Tabi bunlar seçtiğiniz mesleklere göre değişim gösterebilir. Ancak mutlaka bir gün lazım olacağını düşünerek öğrenmek, dersi daha zevkli hale getirir” diyerek babacan ve otoriter olarak tabir edilen okul müdürlerinin nasihatlerinin önemine değindi.
“Başarı Tesadüfle Gelmez”
Öğrencilere üniversitede hangi bölümleri seçeceklerine dair sorular yönelten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Herkesin bilgisine, yeteneğine, sevgisine göre uygun bir lisanda, uygun bir alanda eğitimini tamamlamasını diliyoruz. Gelecekte bizim yerimize geçecek nesiller olarak ailelerinizin beklentisi, okullarınızın beklentisi, bizlerin beklentisi hep başarılı olmanız yönündedir. Büyüklerinizin yapabileceklerinden daha da fazlasını yapabilecek kapasiteniz ve uygun ortamınız, imkânlarınız var.
Özellikle üniversite sınavlarında bazen birkaç puanla binlerce kişiyi geride bırakabiliyorsunuz, onun için bugünlerin kıymetini bilin, olabildiğince öğretmenlerinizden de yardım alarak bu tür sınavlarda çıkan sorulara dair istişarelerde bulunun, kendinizi sınava şimdiden hazırlayın. Tesadüfle gelen hiçbir başarı yoktur, zor kazanılan ve elde edilen başarılara layık olarak gayretinizi artırmanızı tavsiye ediyorum, bunu yapabilecek enerjiniz ve gücünüz var” diyerek onlara nasihatlerde bulundu.
“Tasavvuf Musikileri Kültürel Mirasımızdır”
Müzik Atölyesi ziyaretinde kısa bir resital sunan öğrencileri tebrik eden Vali Nayir, “Kültürümüzde önemli bir yeri olan tasavvuf musikisi alanında dünyaya önemli eserler kazandıran bir milletin mensuplarıyız. Tekbir dediğimiz ve salavat dediğimiz terennümler hep Anadolu Coğrafyasından çıkmıştır, Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, hem ‘Allahuekber, Allahuekber’ diye başlayan hem de ‘Allahumme Salli Ala’ diye başlayan ve Itri’nin besteleri olan bu terennümleri aynı tarzda duyarsınız. Malezya’ya da gitseniz aynı makamda, Endonezya’ya da gitseniz aynı makamda, Amerika’ya da gitseniz aynı makamda dinlersiniz. İşte bunlar kültürel açıdan çok önemli etki mekanizmalarıdır. Bunları çok iyi bilmemiz, onlardan kopmamamız ve sahip çıkmamız gerekiyor. Aynı zamanda yine aynı ayarda kolayına kaçmadan yeni besteler de yapmamız lazım. Yakın zamana ait güzel örnekler olduğunu görüyoruz, İnşallah sizler de onların takipçisi olup bu alanı daha da zenginleştirirsiniz” dedi.
“Yenikent Gelişime Açık Bir Bölge”
Öğretmenler Odasında öğretmenlerle bir tanışma toplantısı düzenleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, okulun bulunduğu 15 Temmuz Camili Mahallesi Yenikent bölgesinin 1999 depreminden sonra yerleşime açılan ve kalıcı konutların bulunduğu sağlam zeminli bir alan olduğunu belirterek, “Buralar gelişme çok açık bölgelerden bir tanesidir. İnsanlarımızın yaşamlarını böylesi zemini sağlam olan yerlerde sürdürmelerini istiyoruz. Temennimiz olmamasından yana, ancak olası bir depremde zararın ya da kaybı çok daha aza indirgemek hatta sıfıra yakın olması için çalışmalar yapmalıyız. Siz değerli öğretmenlerimiz de bu bölgenin en temel ihtiyacı olan eğitim konusunu karşılamak üzere buralarda görev yapmaktasınız.
“Eğitim Herkesi Birebir Etkiler”
Valiliklerin ve Kaymakamlıkların aklınıza gelebilecek her konuda görev alanları çok çeşitlidir, ancak eğitim konusu her zaman bir adım önde görülüyor. Her ülkenin, her ailenin, her insanın gündeminde ve ajandasında mutlaka eğitimle alakalı bir gündemi vardır. İşte sizlerin sunduğu bu hizmet dünyayı, ülkeyi, aileyi ve kişiyi birebir etkileyen bir husustur. Hal böyle olunca bizim de sizlerle yakın ilişkide olup sizlerin talep ve görüşlerini öğrenmemiz gerekiyor. Bunun için de bizler her Çarşamba öğleden sonralarını bir okulumuza ayırıyoruz.
“Tümüyle Yapamasak da, Tümüyle Terk Edemeyiz”
İl genelinde Halk Eğitim Merkezlerimizi de sayarsak yaklaşık 800 eğitim-öğretim kurumumuz var. Elbette hepsini gezme fırsatımız olamaz, ancak haftada bir tanesine uğradığımızda hepsini gezmiş gibi hissediyoruz. Hepsini ziyaret edememek bizleri elbette yolumuzdan alıkoyamaz. En temel felsefemiz; ‘Bir işi tümüyle yapamıyorsak, tümüyle de terk edemeyiz’ şeklinde olmalıdır. Gidebildiğimiz, görebildiğimiz kadarını görünce diğerleri hakkında da fikir sahibi olabiliyoruz. Bu ziyaretlerde ilimizdeki tüm öğretmenlerin temsilcileri olarak sizlerin görüşlerini, önerilerini alırken, yine tüm öğrencilerimizin temsilcileri olarak buradaki çocuklarımız da herkesi ilgilendirecek şekilde bizlere farklı fikirler sunabiliyorlar. Bu ziyaretlerde öğrencilerimizin daha da başarılı olmaları için gösterdikleri şevk ve gayretlerine destek olmak, siz eğitimcilerimize de bizim için önemli olduğunuzu bildirmek istiyoruz.
“Öğretmenler Yalnızca Okulda Değildir”
Bu tesirli ve sihirli odadaki işbirliğinizle çok farklı sorumluluklar alıp çocuklarımızın başarılı olması için gösterdiğiniz gayretleri elbette ki biliyoruz ve sizleri bu konuda destekliyoruz. Bizler okulda öğretmenlerimizden çok şey öğrendik, meslek hayatımızda da yine çok şey öğreniyoruz. Hem bugünümüzün hem de yarınımızın ihtiyacı olan iyi yetişmiş, kültürüne bağlı, evrensel değerlere sahip üretici insanların var olması sizlerin ellerinde şekilleniyor. Her birinize emanet edilmiş çocuklarımızı kendi çocuğunuzun yerine koyup o şekilde ilgilenmenizi ve başka okulda okuyan çocuğunuzun öğretmeninden beklentileriniz ölçüsünde sizlerden büyük beklentiler olduğunu bilmenizi istiyoruz.
“Zor Coğrafyada Zor Bir Göreviniz Var”
Bu coğrafyanın ne kadar zor bir yer olduğunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu zor coğrafyada ayakta kalabilmek için gerekli olan iyi yetişmiş insan gücünün sorumluluğu sizlerin omuzundadır. Yükünüz ağır görünüyor ancak başarılı, manevi değerlerine bağlı çocuklar yetiştirdiğinizi gördükçe yükünüz daha da azalacaktır. Velilerin ya da başkalarının yalnızca sınavlara hazır çocuk yetiştirmenizi istemeleri sizleri yıldırmasın, sizler bir çocuğun hangi yolla nasıl başarılı olacağını herkesten çok daha iyi biliyorsunuz. Yalnızca eğitimini aldığı alanda başarılı olan değil, aynı zamanda aldığı eğitimin onun karakterine ve hayatına olumlu tesir etmesi için çaba göstermeliyiz, değerlerine sahip çıkan başarılı bir nesil yetiştirmek de sizlerin en önemli görevidir.
“Çocuklara Sorumluluklarını Hatırlatmalıyız”
Çocuklarımız yalnızca birkaç saatle sınırlı olarak aldıkları Değerler Eğitimi adı altında derslerde bu değerlere sahip olamazlar, aynı zamanda diğer öğretmenlerin ve ailenin de çok iyi bir şekilde değerlerimizi onlara aşılayabilmesi lazım. Hem eğitimcilerimiz hem de anne ve babalar yaşayışlarıyla, tarzıyla zaten örnek olmaktalar. Çocuklarımıza ilk olarak bu toplum sorumluluğunu, bu aile sorumluluğunu, bu insan olma sorumluluğunu öğretebilmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza sorumluluk duygusunu aşılayabilirsek, zaten ders çalışmasını söylememize bile gerek kalmayacaktır. Bir soy isim taşıdığı için çocuğun bir aile sorumluluğu vardır, başarılı olduğunda mutlu olacak, tersi durumda da çok üzülecek ve mahcup olacak insanlar olduğunu düşünürse, yine mensubu olduğu, kendisini ait hissettiği şehir sorumluluğu ile Sakarya’yı temsil ettiğini düşünürse, biraz daha geniş manada bir insan sorumluluğu ile ‘İnsanlık öldü’ dedirtmeyecek şekilde bir hayat sürme gayretinde olursa, işte o zaman başarı kendiliğinden gelecektir.
“Her Şeyin Başı Eğitimdir”
Her ne olursa olsun dünyadaki bütün sorunların sebebinin eğitim olduğu söylenir. Trafikte sorun yaşandığında eğitime dikkat çekilir, ticarette bir sıkıntı yaşandığında, eğitimin şart olduğu söylenir, siyasette bir sorun yaşandığında aklımıza ilk gelen şey yine eğitim olur. İyi eğitim almış kişilerin ticarette başarılı olma şansı yüksektir, insan ilişkilerinde alınan eğitimin katkısı tartışılamaz. Toplumun her kesimini ilgilendiren ve her kesime hitap eden en genel duygu eğitimdir, bunu güzel bir şekilde çocuklarımıza verebilirsek, yarınlar bizimdir diyebiliriz.
“Herkesin Geleceğe Katkısı Olacaktır”
Ancak bu sorumlulukları yalnızca bir okulun ya da bir öğretmenin verebileceği şeyler değildir. Her bir öğretmenimiz bir duyguyu verebilse, çocuğun karakterindeki bir cepheyi tamamlasa, yeterli olacaktır. Bir öğretmenimiz sorumluluk duygusunu artırsa, bir diğeri hak kavramını daha fazla işlese, ötekisi hayata dair sevinçlerini, sevgilerini yükseltse, hem onların hayatında hem de yarınlarımız adına çok şey farklı olur diye düşünüyorum. Bunlar ütopik ya da olmayacak gibi görünebilir, ancak benim bu konuda çok büyük ümitlerim ve beklentilerim var. Sizlerin çocuklarımızın hayatına katacağınız çok güzel şeyler olduğu kanaatindeyim. Aynen sizlerin başka bir okulda okuyan çocuklarınıza oradaki meslektaşınızın katacağı şeyler olduğunu düşünmeniz gibi” dedi.
Öğretmenlerin görüş, öneri ve taleplerini de dinleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, herkese görevlerinde üstün başarılar dileğinde bulundu.